Bütün Bunların nasıl bir araya getirilebileceğini gösteren oydu. | TED | وقد شرح لنا كيف يمكنلكل هذا أن يتكامل فيما بينه. |
Hayatımıza bu çocuk girmemiş olsaydı, Bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | لو لم يدخل هذا الولد حياتنا، ما كان لكل من هذا أن يحدث |
Bunların hiçbirinin olmasını istemediğini biliyorum... ama oldu işte. | Open Subtitles | أردك أنك لم ترد لأي من هذا أن يحدث ولكن حدث ما حدث |
Kendimizi kaybetmeyelim. Bu işin hepsini bozabilir. | Open Subtitles | لنحتفظ برؤوسنا، من شأن هذا أن يفسد الصفقه |
Bu işin yürümesini, Mason'un peşine düşmeyi bundan istiyorum. | Open Subtitles | لهذا أريد لكل هذا أن ينجح ولما أنا سأذهب خلف ميسن |
Tüm bunlar, CAR T hücrelerinin tıpta ilk canlı ilaç olduğu anlamına gelir. | TED | كل ما يعنيه هذا أن خلايا كارتي هي أول علاج بيولوجي عرفه الطب. |
Ve size şunu belirteyim Bunların bazısı tam şu anda meydana geliyor etrafınızda. | Open Subtitles | وسوف اقول لك هذا أن بعض هذه الأشياء تحدث الآن من حولك. |
Düzenbazlık yaptığın göz önüne alınırsa tüm Bunların doğruluğu sorgulanabilir. | Open Subtitles | الآن ، وفي ضوء اكتشاف احتيالك بإمكان هذا أن يُجمع في مسائلة. |
Bunların hiçbirinin olmasını istememiştim. Oldu ama. | Open Subtitles | لم أقصد لأيّ من هذا أن يحدث أبداً إنّما فعلتُ وحسب |
Bunların hiçbiri olsun istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد لأيًا من هذا أن يحدث، أو أن أجرح مشاعرك. |
Bunların hiçbirisinin olmasını istemedim, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | انتي تعلمي اني لم اقصد لأي من هذا أن يحدث |
Tabii bana sırrını söylemiş olsaydı Bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | طبعًا، ما كان لكل هذا أن يحدث لو أنّها أخبرتني بسرّها |
Bunların hepsinin amacı onunla ilgili elimde gerçek bir delilin olması. | Open Subtitles | وعلى مقابلته الهدف من هذا أن يكون لدي دليل مصور |
Lütfen, neler düşünüyor olabileceğini biliyorum canım ama Bunların hiçbirinin olmasını istememiştim. | Open Subtitles | رجاءً، أعلم ما الذي تفكر به يا عزيزي لكنني لم أشأ لأيّ من هذا أن يحدث. |
Bunların hiç birisinin olmasını istemezdim ve sana yaptıklarından dolayı onu öldürmek istedim. | Open Subtitles | لم أكن أقصد أبداً لأي من هذا أن يحدث و أريد أن أقتله لما فعله بكي |
Bunların hiçbiri olsun istemezdim. Hiç kimse zarar görsün istemedim. | Open Subtitles | ما كنتُ أقصد لأيّ من هذا أن يحدث، فلمْ أكن أقصد أن يتعرّض أحد للأذى. |
Bunların hiçbirinin olmasını istemedim, özellikle de bu şekilde. | Open Subtitles | فكرت انه سوف ياتي وحيدا أنا لم أطلب أي شيء من هذا أن يحدث، |
Bu işin profesyonelce olmasını istedim,... ..hızlı, makul, işbirliğiyle. | Open Subtitles | أردتُ هذا أن يكُونَ احترافياً كفوء... بليغ... |
Sonsuza dek yok olur. Bu yüzden Bu işin çabucak bitirilmesi gerek. | Open Subtitles | سيختفي للأبد، على هذا أن يحدث بسرعة |
Dünyanın buna hazır olduğu anlamına gelmez. Gerçek şu ki; | Open Subtitles | لكن، لم يكن يعني هذا أن العالم كان مستعداً لوجوها |