Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama siyah bir albümün inancı bizi lanetledi. | Open Subtitles | أكره تكرار الحديث في هذا الأمر ولكن فكرة الألبوم الأسود أصابتنا باللعنة. |
Leah, konuya böyle girdiğim için üzgünüm ama arkadaşının numarasını alabilir miyim? | Open Subtitles | أنا آسف لمناقشة هذا الأمر , ولكن أيمكن أن يكون لصديقتك رقم |
Tüm bunlara maruz kalmana üzüldüm ama organizasyonda, iletişim için çok uçuk yollar bulmamız gerekebiliyor. | Open Subtitles | اسفة اننى سأتركك تمر من خلال هذا الأمر ولكن, فى منظمتنا, يجب ان نلجأ الى العديد من وسائل الأتصال الغريبة |
Katlanabildiğim sürece seninle kalırım ama yapamadığım zaman giderim. | Open Subtitles | سأبقى معك طالما أنّني أتحمّل هذا الأمر ولكن حينما أعجز عن ذلك، سأرحل حالاً |
Bunu biliyor musunuz emin değilim ama iki çeşit şişman insan vardır. | Open Subtitles | أترين أنا ليست متأكد حول هذا الأمر ولكن هنالك نوعين من الناس البدناء |
Biliyorum, çözecek çok şey var ama ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | أنا أعرف مدي صعوبة هذا الأمر ولكن سافعل أي شيء يتطلبه الأمر |
Bak Elliot, her sene birbirimize yakınlaşıyoruz, ama hiçbir zaman sana hissettiklerimi söyleyecek cesaretim olmadı. Senin için çıldırıyorum. | Open Subtitles | كل سنة نحن نرقص حول هذا الأمر ولكن لم تكن لدي الشجاعة لأخبرك عن شعوري |
Bunu halledeceğini düşünüyorsun ama kaybedecek olan sensin. | Open Subtitles | أعرف بأنكِ تعتقدين أنكِ يمكنكِ معالجة هذا الأمر ولكن أنتِ الوحيدة التي لا يمكنها التفكير الأن |
Bu arada kafasının içine baktım ve ciddi olduğunu fark ettim ama ben ona istediğini veremem. | Open Subtitles | بينما ألقيت نظرة على رأسه بما يكفي.. لأدرك أنه جاد حيال هذا الأمر. ولكن لا استطيع إعطائه ما يرغب به. |
Farkında mısın bilmiyorum ama Gil Ra Im çok yetenekli biri. Kendi yolunda çok iyi ilerliyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف إذا كنت تعرف هذا الأمر ولكن غيل را إم لديها قدرات عديدة وهى قامت بإختيار الطريق الذي يناسبها |
Bunu konuştuk ama bence gidin, sizinle Florida'da buluşurum. | Open Subtitles | أعرف أننا تحدثنا عن هذا الأمر , ولكن أعتقد أنني يجب أن أذهب بمفردي وسوف أقابلكم يا رفاق في فلوريدا |
Çok mütevazisin, ama ben senin yaptıklarını asla yapamazdım. | Open Subtitles | أنت تتهكم في هذا الأمر ولكن كان من المستحيل علي أن أفعل ما فعلته أنت |
Biliyor musun, bunu dikkatine sunmam gerek ama diğer servis verenler arasında genel protokol bahşişleri bir havuzda toplayıp paylaşmaktır. | Open Subtitles | لا أريد تنبيهك إلى هذا الأمر ولكن العرف العام بين النادلين يقضي بأن يقوم كل واحد منهم بجمع بقاشيشهم |
Bundan bahsetmeyeceğim ama oldu bitti. | Open Subtitles | أنا لن أتحدث عن هذا الأمر ولكن ما حدث حدث |
Neden yaptıklarını bilmiyorum ama benim için olmadığı kesin. | Open Subtitles | أنا لا أعلم عما يدور هذا الأمر ولكن ليس له علاقة بي |
Belki şaşırabilirsin ama o zamandan bugüne gitgide inancımı yitirdim. | Open Subtitles | قد يفاجئك هذا الأمر, ولكن تربيت هناك منذ انجرفت عن الإيمان |
Bu kadar karışmanı istemiyordum, ama başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لم أوّد اشركك في هذا الأمر ولكن لا خيار أمامي |
Olasılıkların bu durumu tartışmak için uygun bir basamak olduğunu zannetmiyorum. ama, ona şu bağlamda katılıyorum. Hayatta kalabiliriz yada bunu başaramayabiliriz. | TED | حسنا، لا أعتقد بأن الاحتمالات هي الطريقة الصحيحة لمناقشة هذا الأمر. ولكن أتفق معه في الأمر. يمكننا النجاة ومن الممكن أن لا نستطيع النجاة. |
Bunu sormak istemezdim ama, Bu koşullarda üvey babasının herhangi bir tacizine dair bir belirti var mıydı? | Open Subtitles | يؤسفني ذِكر هذا الأمر ولكن في ظل هذه الظروف... مع زوج أمّها . هل كان هنالك أيّة مؤشّرات اعتداء من قِبل زوجك عليها ؟ |
Katliama hiç tanık olmadım ama ertesi güne hiç vücut, hiç kurt adam kalmaz -- sadece kan kalır. | Open Subtitles | لم أشهد أبدا هذا الأمر ولكن في اليوم التالي.. لا جثث ... لا مذئوبين فقط دماء |