"هذا الجسد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu beden
        
    • Bu bedeni
        
    • Bu vücut
        
    • bu bedende
        
    • Bu bedenin
        
    • bu vücudu
        
    • bu bedene
        
    • Bu vücudun
        
    • Bu bedenden
        
    • Bu kalçalar
        
    • bedenimi
        
    • O bedene
        
    • Bu ceset
        
    • bu vücuda
        
    • bu vücutta
        
    Bu beden yok olunca, anılarım, bilincim yeni bir bedene aktarılacak. Open Subtitles عندما يدمر هذا الجسد فإن ذاكرتى ووعيى ينتقل إلى جسد جديد
    Bu beden öldüğünde, benliğim başka bir bedene aktarılacak. Open Subtitles عندما يموت هذا الجسد , ادراكي ينتقل الي شخص اخر
    Bu yüzden Bu bedeni toprağa teslim ediyoruz, bir kez daha çürüsün diye. Open Subtitles ولهذا نحن نسلم هذا الجسد للأرض ليعتدل من الفساد مجددا
    İşime yarayan tek şey, bu yüz, Bu vücut ve buradaki. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يبقيني ناجحة هو هذا الجسد والوجه وما أملكه هنا
    Yani hayatımın sonuna kadar bu bedende mi yaşayacağım? Open Subtitles أنت تقصد إني سوف أعيش بقية حياتي في هذا الجسد
    Şimdi bunu çıkaracağım ama sakın Bu bedenin içinden çıkma. Open Subtitles , سوف أنتزع هذا لكن لا تخرجي من هذا الجسد
    Senin de gördüğün bu vücudu şekillendirmeyi başardım. Open Subtitles من الصخر، شكلت هذا الجسد الذي تراه أمامك
    Zaptettiğim bu bedene zarar gelmesine izin vereceğimi mi sandınız? Open Subtitles هل إعتقدتم حقاً أنني سأسمح لأحد بأذية هذا الجسد الذي أستحوذته
    Bana Bu vücudun üniversite mezunu çocuklar yerine hapse girmeye daha yatkın çocuklar doğuracağını öğretti. TED علمتني كيف سيلدُ هذا الجسد أقرباء ممن على الأكثر سيتمُ حجزهم خلف زنزانات السجن أكثر من حصولهم على شهادات جامعية.
    Bu bedenden çıkmak için can atıyorum. Open Subtitles أجل، بسرعة.. إنّي متلهف للخروج من هذا الجسد.
    Bu beden öldüğünde, benliğim başka bir bedene aktarılacak. Open Subtitles عندما يموت هذا الجسد فان ذكرياتي تنتقل الي شخص اخر
    Bu beden ilk kez Red Valley, New Mexico'da 1999 yılında görüldü. Şimdikinden farklı bir görünümü vardı. Open Subtitles هذا الجسد ظهر فى الوادى الأحمر بالمكسيك عام 1999 وكان لديه منظر مختلف حينها..
    Bu beden ölümden doğdu, tüm yapabileceği ölmektir. Open Subtitles هذا الجسد ولد من الموت كل مايمكنه فعله هو الموت
    Seni gözetlemek için aylardır Bu bedeni kullanıyorlar. Open Subtitles لقد استخدموا هذا الجسد للتجسس عليك لعدة شهور
    Seni gözetlemek için aylardır Bu bedeni kullanıyorlar. Open Subtitles أنا أستخدم هذا الجسد للتجسس عليك منذ شهر
    Bu bedeni alamazsınız, Bay Ambrose. Open Subtitles لا يمكنك أن تحصل على هذا الجسد يا سيد أمبروز
    Dış görünüme çok önem veriyorsun. Bu vücut sen değilsin. - Biliyorum. Open Subtitles أن تركز كثير على الجسد,هذا الجسد ليس ما يمثلك
    Şuna bak, Bu vücut bir dönüşüm çemberine benziyor. Open Subtitles اوه يا إلهي, هذا الجسد يشبه دائرة التحويل
    Ben ölüyüm, bu bedende bulunan diğerleri gibi. Open Subtitles انا ميت , مثل الأخرين الذين يسكنون هذا الجسد
    Aslında bu bedende bir süre ben vardım. Open Subtitles في الواقع، أعتدت قيادة هذا الجسد لبعض الوقت
    Bu bedenin dizlerinde ve dirseklerinde oynar eklemler var. Daha az etkili. Open Subtitles هذا الجسد يستخدم مفاصل للركبة والمرفق وهى أقل كفاءة..
    "Bu şehri, bu vücudu, hiçbir şeyi özlemeyeceyim." Open Subtitles لن أفتقد هذه المدينة ولا هذا الجسد ولن أفتقد أي شئ
    Nasıl olup da Goryeo'ya gelip bu bedene girdiğimi bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرفُ كيف تمكنتُ من المجيء إلى كوريو و دخول هذا الجسد
    Birilerinin Bu vücudun büyüsü olmadığını söylediğine inanabiliyor musunuz? Open Subtitles هل يمكنكم التصديق أن أحدهم يقول هذا الجسد ليس ساحرًا؟
    Vivian'ın ruhunu Bu bedenden çıkartıp, bağlarım böylece ne bu dünyada ne de sonrakinde beraber olamazsınız. Open Subtitles سأخرج "فيفيان" من هذا الجسد و اقيد روحها لذا لن تكونوا ابداً سوياً في هذا العالم او في العالم الاخر.
    "Bu kalçalar çalkalanarak döner." Open Subtitles هذا الجسد يرقص و يتمايل ♪
    boyunduruğundan, şu dünya yorgunu bedenimi kurtaracağım. Open Subtitles وسأتخلص من نجمي المشؤوم ومن هذا الجسد الذي أعيته الدنيا
    O bedene geçmenin üzerinden fazla zaman geçmediğine eminim. Open Subtitles أنا متأكد أنه لم يمض وقت طويل على إنتقالك إلى هذا الجسد, أيضا
    Bu ceset, bu sanat eseri tek bir insan ruhunun çifte varoluşu yaradılışımızın sırrını, insanoğlunun gizemlerini çözmemize yardımcı olabilir. Open Subtitles هذا الجسد هذا النتاج الصناعى هذا الوجود الثنائى للروح البشرية الواحدة الذى بإستطاعتة كشف سر الخليقة سر الجنس البشرى
    bu vücuda sahip olsaydın bile onu asla bulamazdın. Open Subtitles حتى لو مازلت تملك هذا الجسد فلن تعثر عليها أبداً
    Eğer bu vücutta kalacaksam, saçlarımı kazımalıyım. Open Subtitles إذا كنت سأظل فى هذا الجسد فيجب أن أحلق رأسى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more