Peki, efendim, bu kanıtı göz önüne alarak, ...kapsamlı bir araştırma yapılana dek, ...mekik uçuşunu ertelemeyi düşünür müsünüz ? | Open Subtitles | بالنظر الى هذا الدليل .. سيدي هل لك أن تؤجل اطلاق المكوك |
Bence biri bu kanıtı buldu, ve açıklama hiç kimsenin hayal dahi edemeyeceği birşey. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك من وجد هذا الدليل, والتفسير شيء لم يحلم به أحد من قبل. |
o kanıtı da sırf kanıt var olduğu için bulabileceğiz. | Open Subtitles | و سنجد هذا الدليل ليس لسبب أخر غير أنه موجود |
Bunu ayyaş bir postacının çöpünü karıştırırken buldum. bu ipucunu takipten vazgeçmemem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | لقد وجدتها وأنا أبحث في قمامة البريد علمت أنه ماكان علي نسيان هذا الدليل |
O zaman, Bu kanıta el koymadan önce, şuna bir bakmalısın. | Open Subtitles | انتظر , أتعلم ؟ قبل أن تصادر الشرطة هذا الدليل ينبغي عليك أن تأتي إلى هنا و تختلس النظر |
Sen buna ikinci dereceden kanıttır diyene kadar o bu kanıtın geçerli sayılmamasını sağlar. | Open Subtitles | سيرمي هذا الدليل بعيدا أسرع من قولك كلمة "ظرفي ." |
Bana göre Bu kanıtlar hala yeterince ikna edici değil. Hatta Toxo araştırmacılarının arasında bile parazitin davranışlarımızı gerçekten etkileyip etkilemediği konusunda fikir ayrılığı var. | TED | الآن، أعتقد أن هذا الدليل يبقى غير حاسم، وحتى أنه في أوساط الباحثين في التوكسو، فالرأي منقسم فيما إذا كان الطفيلي مؤثر حقًا على سلوكنا. |
Fark ettiğin üzere tüm davalarda savunma bu kanıtların varlığını inkar etmiş. | Open Subtitles | فى كل قضية كما ستلاحظ أنكر الدفاع وجود هذا الدليل |
Görünüşe göre, bu kanıtı ortaya çıkarmakla ilgili kişisel bir ilgisi var. | Open Subtitles | يبدو أن لديه اهتماماً شخصياً بفضح هذا الدليل |
Dün sizin başınıza geldiği gibi, bana da bir tezgâh kuruldu. bu kanıtı size vermem lazım. | Open Subtitles | تم الإيقاع بي، تماماً مثلكِ يوم أمس أريد إيصال هذا الدليل إليكِ |
Dün sizin başınıza geldiği gibi, bana da bir tezgâh kuruldu. bu kanıtı size vermem lazım. | Open Subtitles | تم الإيقاع بي، تماماً مثلكِ يوم أمس أريد إيصال هذا الدليل إليكِ |
bu kanıtı vereceğim, hepimizin bunu analitik olarak düşünmesini öneriyorum. | Open Subtitles | حسنا , وصلت هذا الدليل و اقترح ان نفكر كلنا معا تحليليا |
Şimdi, iddia makamı, ...bu kanıtı duruşmada kullanmamıza izin vermenizi istemektedir. | Open Subtitles | بإزالته من غرفة الأدلة والآن, المدعي يطالب ببساطة أن يُستخدم هذا الدليل في المحاكمة |
Derek bu kanıtı bulamazsak ölecek. | Open Subtitles | ديريك فى خطر ان لم-نجد له هذا الدليل يارفاق |
Dünyanın en güçlü adamına karşı çalışıyorsun... ve o kanıtı dinlemişliğin yok. | Open Subtitles | أنتِ تعملين ضد أقوى رجل في العالم ولم تسمعي هذا الدليل |
Eğer kitap, sonunun nasıl olması gerektiğini söylüyorsa bu ipucunu kullanabiliriz. | Open Subtitles | وإذا ذكر الكتاب ما هي النهاية المفترضة سيكون هذا الدليل الذي نحتاجه |
Bu kanıta rağmen inkar mı ediyorsunuz? | Open Subtitles | ،مع هذا الدليل الواضح جدًا هل لا زلت تنكُر؟ |
Sayın Yargıç, emin değilim, bu kanıtın bir kopyası bana verilmediği için... | Open Subtitles | سيدي، لا يمكنني التأكد من هذا حيث إنني لم أُعطَ نسخةً من هذا الدليل... |
Bu kanıtlar size her gösterildiğinde, pek çok farklı sorudan .genellikle bir tanesi aklınıza takılacaktır. | Open Subtitles | حينما يقدم هذا الدليل إلى الناس ستحصل على أحد العديد من الأسئلة المختلفة |
Çok uzun zamandır bu kanıtların peşindeyim. | Open Subtitles | لقد لاحقت هذا الدليل لمدة طويلة من الزمن. |
Şimdi bu kanıt anatominin çok ötesine gidiyor; | TED | الآن, هذا الدليل يذهب إلى طريق ما بعد علم التشريح |
Bu delil doğru olduğunu sandığınız her şeyi sorgulamanıza neden olacak. | Open Subtitles | هذا الدليل سيجعلكِ ترتابين بكلّ شيء تظنيه حقيقيّ. |
Hanımefendiyi gözetimde tutabilir misiniz ben de bunu kanıt odasına götüreyim? | Open Subtitles | هيه ، هل يمكن لك ان تراقبيها بينما اخذ هذا الدليل الى الاسفل ؟ |
Biliyorum söylediklerimin hiçbirine inanmadın.Ama işte kanıt, senin kocan, ben--- Sean'ın kan grubu 0 rh negatif. | Open Subtitles | أنا أعلم أنكى لا تصدقى حرف مما أقول. حسنا ها إليكى هذا الدليل يا دكتورة زوجك, أنا نوع دمى هو أوه سالب |