Eğer bu soruyu cevaplayabilirsen doktor sana maddi yardım yapabilirim. | Open Subtitles | إذا أجبت عن هذا السؤال يادكتور فقد تحصل على التمويل |
Efendim, korkarım ki bu soruyu elimizde kesin birşeyler olmadan cevaplayamayız. | Open Subtitles | سيدى أخشى أنه لا يمكننا الاجابة على هذا السؤال بشكل قاطع |
Fark ettim ki burası bu soru için oldukça iyi bir yer. | Open Subtitles | إذًا, لقد توقعت بأن هذا المكان أفضل من غيره لسؤالكِ هذا السؤال. |
O an gelene kadar, bu sorunun cevabını hiçbirimiz bilemeyiz. | Open Subtitles | لا أحد منا عرف جواب هذا السؤال حتى هذه اللحظة |
Şimdi şu soruyu kendinize sorun: Modern çağ bilgisayarlarının icadına ne zemin hazırladı? | TED | لذا اسأل نفسك هذا السؤال: ما الذي جعل جهاز الحاسوب الحديث ممكناً حقاً؟ |
Sosyologlar, siyaset bilimciler ve filozoflarla bu soruya cevap verebilmek için görüşmeler yaptık. | TED | لقد تحدثنا إلى علماء الاجتماع وعلماء السياسة والفلاسفة لمحاولة الإجابة عن هذا السؤال |
Yakın zamanda keşfedilmiş olan yabancı dünyalarla bu soruyu yanıtlayamayız. | Open Subtitles | الاكتشافات المبكرة للكواكب الغريبة لم تجب بعد على هذا السؤال |
Adam, bu soruyu bana dün de sordun, ben de aynı cevabı verdim. | Open Subtitles | لقد سألتني ,يا آدم , هذا السؤال البارحة , وأنا أجيبك بنفس الإجابة |
-Sen iyi misin ? bu soruyu sen sorduğun için cevaplamak istemiyorum | Open Subtitles | إذا كنتُ أعرف ماذا كان يعني هذا السؤال, ربّما كنتُ لأجيب عليه. |
bu soruyu cevaplamak için, ben cevabı biliyorum onları getirin öneririz. | Open Subtitles | للإجابة عن هذا السؤال ، أقترح أن تتجسسي عليهم لمعرفة الإجابة |
Şükran Günü'nde bu soruyu sormamak için tüm enerjimi harcıyorum. | Open Subtitles | استهلكت طاقتي بأكملها لأتجنب سؤالها هذا السؤال في عيد الشكر |
bu soruyu cevaplamazsan o sikilmiş götünü yerin altına sokarım senin! | Open Subtitles | إن لم تجاوب على هذا السؤال سأحرق عالمك اللعين إلى آخره |
Son zamanlarda, dünya üzerindeki laboratuvarlarımızda araştırma yapmaya başladık ve artık bu soru üzerinde çıkarım yapacak gerçek bilimsel verilerimiz var. | TED | مؤخراً، في مختبري ومُختبرات أخرى حول العالم، بدأنا بعمل أبحاث، والآن لدينا بيانات حقيقية علمية لإجابة هذا السؤال. |
Bunlardan bir tanesi, sadece bu basit soruyu sormak. bu soru başarısızlığa uğratmaz | TED | واحد منها، بإمكانكم، فقط طرح سؤال بسيط. هذا السؤال لن يفشل أبداً. |
Bu yüzden son zamanlarda bu soru üzerine çok düşünüyorum. | TED | لذلك كنت مؤخراً أفكر في هذا السؤال كثيراً |
Her sabah kalktığımda, bu sorunun doğru cevabını keşke bilmeseydim diyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كلّ صباح متنياً لو أنّني لم أعرف إجابة هذا السؤال |
Her sabah kalktığımda, bu sorunun doğru cevabını keşke bilmeseydim diyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كلّ صباح متنياً لو أنّني لم أعرف إجابة هذا السؤال |
Ona şu soruyu sordum: Nasıl 100 milyon insana Web'i ücretsiz olarak her anadile çevirtebiliriz? | TED | طرحت عليه هذا السؤال كيف يمكننا جعل 100 مليون شخص يترجمون مواقع الانترنت الى اللغات الرئيسية مجاناً ؟ |
bu soruya cevap vermeyeceğim. Bu oyundaki bir soru değil, Anne. | Open Subtitles | لن أجيب على هذا السؤال انه سؤال غير رسمى يا أمى |
Buna cevap vermek için eğitilmedim hanımefendi. | Open Subtitles | لم أدرّب على الردّ على هذا السؤال يا سيّدتي |
Dostum bugün bana herkes bunu soruyor. | Open Subtitles | يا رجل, الجميع يسألني هذا السؤال اليوم. |
Gerçekte çok basit bir soru olsa da bazen cevaplaması çok zor olabiliyor. | TED | هذا السؤال حقا بسيط. و أحيانا يصبح بطريق ما، من الصعب الإجابة عليه. |
Karanlığın içinden fısıldadı. Komplo, aldatma ve ahlaki kargaşanın hikayesi bu soruyla başlar. | TED | همسَ في الظلام، كان هذا السؤال بداية حكاية من التآمر والخداع والإلتباس الأخلاقي. |
Tamam. Şu soru: neden bir şeyler yok değil de var? Bu yüce soru, entellektüel tarihte kısmen geç çıkmıştır ortaya. | TED | إذًا هذاالسؤال، لماذا هناك شيء بدل من لا شيء، طُرح هذا السؤال الجوهري في وقت متأخر نواعًا ما من التاريخ الفكري. |
Ne biçim soru bu. Neden soruyorsun? | Open Subtitles | ما هذا السؤال لما تسأل ؟ |
Araştırırsanız, o soruyu cevaplamadım. | TED | إن قمت بالبحث، فأنا لم أقدم إجابة على هذا السؤال |
Şimdi, bir soruşturma yalnızca bilgi toplama sürecinde şu soruya cevap vermeyi amaçlıyor: | Open Subtitles | فالتحقيق هو مجرد إجراء لإيجاد الحقائق :وإجابة هذا السؤال |
Hepimiz damgalanmış kimliklerimizle her gün şu soruyla karşılaşırız: kendimizi kısıtlayarak topluma uymak neye mal olur, sınırları yıkarak anlamlı bir hayat kurmak neye mal olur? | TED | و لأننا جميعًا وصمنا بهويات فإننا نواجه هذا السؤال يوميا: كم نتحمل في سبيل التأقلم مع المجتمع بتقييد أنفسنا و كيف نكسر الحدود لنشكل حياة صالحة؟ |
Bu bir kaç cümle benim için çok önemliydi ve aynı soruyu bir daha sormadım. | TED | هذه الكلمات القليلة عنت الكثير لي، ولم أسأل هذا السؤال مجددًا. |