| Düşünebildiğim tek şey bu. | Open Subtitles | يجب أن أجد أبي هذا الشئ الوحيد الذي أستطيع التفكير فيه |
| Buraya tekrar gelmek istemelerini sağlayacak tek şey bu, yani oraya çıkın ve onlara istediklerini verin, tamam mı? | Open Subtitles | هذا الشئ الوحيد الذي سيجعلهم يعودوا مرة أخرى، لذا لنخرج هناك وندعهم يشاهدوا ما يريدوا، حسناً؟ |
| İstediğim tek şey... Yapmak istediğimi bildiğim tek şey bu. | Open Subtitles | . هذا الشئ الوحيد الذي اعرفه . اعرفه لأني اريد القيام به |
| Ne dersin, sana... eee kızarmış peynir yapayım mı zaten nasıl yapıldığını bildiğim tek şey bu. | Open Subtitles | أصنع لكِ جبنة مشوية... طالما أن هذا الشئ الوحيد الذي أعرف كيف أصنعه. |
| Senden gizli yaptığı tek şey bu değil. | Open Subtitles | ليس هذا الشئ الوحيد الذي تفعله دون علمك |
| Sizin türünüzün yapabildiği tek şey bu mu? | Open Subtitles | هل هذا الشئ الوحيد الذي يفعله بني جنسك |
| Güven bana, doğru yaptığım tek şey bu. | Open Subtitles | هذا الشئ الوحيد الذي فعلته صح |