Bu sabah nikahta sana kalbimi verdim, şimdi burada... | Open Subtitles | هذا الصّباح في زفافنا أعطيتكِ قلبي, و الآن هنا أعدكِ |
Bu sabah ondan ayrıldığımda, bebek gibi uyuyordu. | Open Subtitles | عندما غادرتُ هذا الصّباح كانت بخير نائمة على هذا السّرير كالطفل. |
Önce telefon raporlamaya gönderiliyorum sonra Bu sabah bir çağrı alıyorum. | Open Subtitles | في البدء تم طردي لوحدة الإتصالات ...ثم تلقيت مكالمة هذا الصّباح |
Dinleyin, Bu sabah için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئتُ لأعتذر لكَ عمّا حدث هذا الصّباح |
Kuzenimin Bu sabah bir bebeği oldu ve doğumu kutluyoruz. | Open Subtitles | ابنة عمّي أنجبت هذا الصّباح ونحن نحتفل بولادة الطفل |
Bu sabah boğazını sıktı ve sen hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | لقد أحكم قبضتيه على عنقكِ هذا الصّباح وكأنَّ شيئاً لم يكن؟ |
Bu sabah DSNT'nin çocuğun sahipliğini alacağı yönünde bilgilendirildik. | Open Subtitles | أعلمنا هذا الصّباح أن مديرية العلوم والتقنيات قد حصلت على حقّ الرّعاية الكاملة للطّفل. |
Bu sabah kendimi zinde hissediyordum ve en azından, doğum gününü kaçırmamı telafi edecek bir şey yapayım dedim. | Open Subtitles | شعرت بنشاط اسثنائي هذا الصّباح وهذا أقل ما يمكنني تقديمه لتفويت عيد ميلادكِ |
Ben iyiyim. Bu sabah ilacımı almayı unuttum. | Open Subtitles | بخيرٍ نعم لم أتناول أقراص الدّواء هذا الصّباح |
Güven bana, Bu sabah ilk geldiğinden çok daha iyi bir durumdasın. | Open Subtitles | وثقي بي، أنتِ تبلين أحسن مما أبليتِ لدى مجيئكِ هذا الصّباح |
Ama Bu sabah uyandım ve neden bu kadar üzüldüğümü sorguladım. | Open Subtitles | ولكن عندما استيقظتُ هذا الصّباح تيقّنتُ : "لماذا أنا مستاء هكذا"؟ |
Bu sabah buradan çıkıp gittiğinden beri avukatı da onu hiç görmemiş. | Open Subtitles | ... لم يراهُ مُحاميهِ ... منذُ أن أخرجه من هنا هذا الصّباح |
İtiraf etmeliyim ki General, Bu sabah aradığınızda... | Open Subtitles | عليّ الاعتراف يا حضرة اللّواء حينما قمت بمهاتفتي هذا الصّباح |
Bu sabah söylediğin şeyi düşünüp duruyordum. | Open Subtitles | الأمر أنّي لا أنفكّ عن تأمّل ما قلتِه هذا الصّباح. |
Bu sabah bataklıkta bir kız cesedi bulduk. | Open Subtitles | ثمّة فتاة .. التي عثرنا على جثمانها في المستنقع هذا الصّباح |
Bu sabah aramalarımın hiçbirine cevap vermedin. | Open Subtitles | لمْ تُجيبي أيًّا من اتّصالاتي هذا الصّباح. |
- Bu sabah. - Bu sabah mı öğrendin? | Open Subtitles | ـ هذا الصّباح ـ أوجدته فى الصّباح؟ |
Bu sabah karıma ölüp de geri gelirsem tekrar kendim olarak gelmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | ...كنت أقول لزوجتي هذا الصّباح ...إذا مُت ورجعت أريد أن أرجع كما أنا |
Sansürden geçmiş metni attık ve Bu sabah yazdığım yeni metinle çektik. | Open Subtitles | -لقد تخلّصنا من النصّ المُصادَق عليه وقمنا بالتصوير بناءً على نص جديد كتبتُه هذا الصّباح. |
Bu sabah emri verdim bile. | Open Subtitles | لقد أصدرتُ الأمر فعلاً هذا الصّباح |