O zaman bu utancı defetmek için, ölüme benzer bir şeyi göze alabilirsin. | Open Subtitles | فمن المحتمل قيامك بما يشبه الموت لإبعاد هذا العار |
Size ölümsüz tanrılar yoluyla yalvarıyorum, bu utancı temizlememe izin verin. | Open Subtitles | -سيدى,استحلفك بالالهة الخالدة ان تدعنى امحو هذا العار |
Kendisi karşınızda : (Video) Prens Manvendra : Toplumumuzdaki bu utancı ve ayrımcılığı sonlandırmak gerektiğini düşündüm. | TED | هاهو يتحدث: (فيديو) الأمير مانفدرا: شعرت أن هناك حاجة مُلحّة لخرق هذا العار والتمييز الموجود في مجتمعنا. |
Biat etmemen Çok yazık oldu gerçekten. | Open Subtitles | مثل هذا العار الذي لم يرتكبها، تعلمون. |
Ülkesinden kaçmak isterken öldürüldü ve Çok yazık oldu. | Open Subtitles | لقد قتل... أثناء محاولتـــه الفرار من بلاده اللعنة على هذا العار . |
Bu rezalete şahsi muhafızın da karışmış onu kendin azletmek istiyebilirsin. | Open Subtitles | هذا العار ينطوي أيضاً على.. زعيم الحرس الخاص بك.. الذي سيسعد بأن تُقيله.. |
Bu rezalete tepkisi kötü olacak. | Open Subtitles | رد فعلها لن يكون جيداً على هذا العار |
- bu utancı kimse bilmemeli. - Utanç mı? | Open Subtitles | - لا حاجة لأحد ليعلم هذا العار |
- bu utancı kimse bilmemeli. - Utanç mı? | Open Subtitles | - لا حاجة لأحد ليعلم هذا العار |
Carol'a bu utancı yasatmayacagım. | Open Subtitles | لا استطيع احتمال هذا العار |
Carol'a bu utancı yaşatmayacağım. | Open Subtitles | لا استطيع احتمال هذا العار |
Ade gibi aktris olmayı denememenin Çok yazık olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه مثل هذا العار أنك لا تحاولين أن تكوني (مثل الممثلة (إدي |
Çok yazık, Trish. Karnabahar yemediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | يالآ هذا العار يا ( ترايشا ) أنكِ تعلمين أني لا أكل القرنبيط |
Çok yazık. | Open Subtitles | يبدو مثل هذا العار. |
Çok yazık olmuş. | Open Subtitles | مثل هذا العار |
Bu rezalete tanık olan bir fotoğrafçı! | Open Subtitles | صورة للشهادة على هذا العار |