Korkarım Bu işte pek iyi olamayacağım. | Open Subtitles | أخشى ألّا أبلي بلاءً حسناً في هذا العملِ. |
Korkarım Bu işte pek iyi olamayacağım. | Open Subtitles | أخشى ألّا أبلي بلاءً حسناً في هذا العملِ. |
Birçok insan Bu işte para kaybediyor. | Open Subtitles | يَفْقدُ الناسُ مالاً في هذا العملِ |
Gördüğünüz gibi, bu işin yürümesi için, işi yürütmelisiniz. | Open Subtitles | اترىْ، لكي تَبقي هذا العملِ، يَجِبُ أَنْ تَبقي هذا العملِ |
Ve ona bu işin hisselerini vermem bu iş ailem için 100 yıldır ve bu aramızda | Open Subtitles | ولا أَعطي هذه أعمالِ العملِ إفهمْ؟ هذا العملِ كَانَ في ي عائلة ل100 سنةِ. وتلك كَانتْ الإتفاقيةَ بينك وبيني، على طول |
Bu işyerinin yüzü tamamen değiştirecek. | Open Subtitles | هذا سَيُغيّرُ وجهَ هذا العملِ كلياً. التورية نَويتْ. |
Ama senin gibi kurnaz bir satıcı, Bu işte kural olmadığını bilir. | Open Subtitles | لكن a بائعة فطنة مثل نفسك يَعْرفُ بِأَنَّ هذا العملِ لَيسَ حول القواعد. |
Bu işte başarılı olun istemiştim. | Open Subtitles | أريدُك أَنْ تَنْجحَ في هذا العملِ. |
Bak, Bu işte herkes bir şekilde tutunmaya çalışır. | Open Subtitles | (ضحك) النظرة، محاولات كُلّ شخصِ أَنْ تُصبحَ حافة في هذا العملِ. |
Bu işte iki yön vardır. | Open Subtitles | هناك إتّجاهان في هذا العملِ... |
bu işin temelinde güven, sadakat ve haysiyet vardır. | Open Subtitles | هذا العملِ مستند على ثقة وولاء وشرف. |
- Nero bu işin bir parçası değil. | Open Subtitles | نيرو لَيستْ جزءاً هذا العملِ. |
Bu işyerinin, hızlı tren gibi hareket etmeye ihtiyacı var, pırpır motorlu gibi değil. | Open Subtitles | هذا العملِ مِنْ الضروري أَنْ يَكُونَ قطار سريع، لَيسَ المحرّكَ الصَغيرَ الذي يُمْكِنُ أَنْ. |