Daha korkutucu kılmak için bu maskeyi kullandılar. | Open Subtitles | لقد استخدموا هذا القناع ليجعلوا الأمر أكثر إرهاباً |
bu maskeyi babam bana İsim Günüm'nde verdi... ve ben de bu geleneği sizinle devam ettireceğim. | Open Subtitles | أعطانى والدى هذا القناع فى يوم تسميتي وسأكمل هذه العادة معكم |
Bu maske 600 dolardan fazla eder ama sana 400'e veririm. | Open Subtitles | هذا القناع يقدّر بنحو 600 دولار، لكن أتركه لك بـ400 |
Haydi, O maskeyi tak da iyileşip Highland Gardens'a dönebilesin. | Open Subtitles | لماذا لاتضعين هذا القناع حتى تتحسن حالتكِ؟ لتعودين الى المناطق الجبلية والحدائق |
Bu maskenin altında etten daha fazlası var. | Open Subtitles | داخل هذا القناع يوجد ما هو أكثر من اللحم |
Onu görmek istiyorsan şu maskeyi takıp daha hasta görün. | Open Subtitles | إذا كنت تود رؤيتة ضع هذا القناع ومثل بأنك مريض |
Yine de hala O maskenin ardında kim olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أجل أحب هذا ما زلت أريد معرفة من خلف هذا القناع |
bu maskeyi o kadar uzun zaman taktım ki, onsuz kendimi güvende hissetmiyorum. | Open Subtitles | لقد ارتديت هذا القناع لفتره طويله و لا اشعر بالامان بدونه |
Beyaz bir duman gördüğünüzde bu maskeyi kullanın. | Open Subtitles | إستعملوا هذا القناع عندما ترون دخانا أبيضا |
Sizden bu maskeyi yüzünüzde tutmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | وسوف اسألكِ بأن تضعي هذا القناع على وجهكِ |
Sadece okulda bu maskeyi takmak zorunda. | Open Subtitles | لكنها يجب أن ترتدي هذا القناع في المدرسة |
Bu maske benim için yün başlığın gördüğü işi görüyor. | Open Subtitles | هذا القناع كان بمثابة لثامي في العمليّات. |
Bu maske takılı olduğu sürece bir adım yok. | Open Subtitles | طالما أنا ارتدي هذا القناع ليس لدي أي اسم |
Bu maske ring dışında takılmamalı. | Open Subtitles | هذا القناع لا ينبغي ان ترتديه مجددا خارج الحلبه |
Unutmayın gençler, O maskeyi kaybederseniz 20 saniye içinde bilincinizi de kaybedersiniz 4 dakika içinde de ölürsünüz. | Open Subtitles | تسألني الجيوش الخاصة بك ، تحركوا أذكركم ، يا قوم .. اذا فقدت هذا القناع ستفقد الوعي في غضون 20 ثانية وستموت في 4 دقائق |
O maskeyi kim olduğumdan utandığım için takmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أرتدي هذا القناع لأنني أخجل من نفسي. |
Güzel. O maskeyi kullanman lazım. | Open Subtitles | هذا جيّد ، يجب تحصل عليه هذا القناع يعمل، عليك أن |
Bu maskenin alındığı yeri bulmak, başlamak için güzel bir yer. | Open Subtitles | ذلك الرجل الخفي اصطياد الموقع حيث تم شراء هذا القناع |
Ama tatlım, Bu maskenin altındaki adam hatırladığın adam değil. | Open Subtitles | لكن الرجل تحت هذا القناع لم يعد كما تتذكرينه |
- Bu maskenin altında nefes alamıyorum. - Afedersin. | Open Subtitles | لا يسعني التنفس من هذا القناع - معذرةً - |
Rose, şu maskeyi çıkar. Derine dokunur. | Open Subtitles | روز، أزيلى هذا القناع عن وجهك سوف يسد مساماتك |
O maskenin arkasında gizlenen hastalık her neyse, artık geçici. | Open Subtitles | لا يهم أي مرض يختقي خلف هذا القناع لأنه أمر مؤقت |
Ellerini göster. O maskeye bir delik daha açarım. | Open Subtitles | أنا سوف اثقب ثقبا اخر في هذا القناع |
Bence, hayattaki yolunu gerçek hislerini olumluluk ve kibarlık maskesi altına gizlerek çiziyorsun, ama altında çirkinlik ve kinle dolusun. | Open Subtitles | أظنكِ قد شققتِ طريقكِ نحو العالم عبر إخفاء مشاعركِ الحقيقية تحت قناع الإيجابية و اللطف , لكن تحت هذا القناع |
Çıkar şu maskeni, şu silahı da kaldır. | Open Subtitles | اخلع هذا القناع وانزل سلاحك |