"هذا الكأس" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu kupa
• bu bardağı
• Bu bardak
• bu kupayı
• bu bardağa
• bu içkiyi
• bu bardakta

Bu kupa, özel yapım ve kurşun geçirmez bir muhafaza içinde bir erkek ve bir eğitimci olarak başarısızlığını hatırlatmak için koro odasına yerleştirilecek.
هذا الكأس سيتم تثبيته في غرفة الجوقة في مبنى خاص ضد الرصاص ليذكرك يوميا بفشلك

Ayakkabı fikri aklına gelmeseydi Bu kupa şimdi bizde olmazdı.
كنت لن تحصل على هذا الكأس إذا لم تفكر بتلك الفكرة بشأن الأحذية

Şuan sakın konuşma yoksa yemin ederim bu bardağı gözüne sokarım.
ليس الآن و إلا أقسم أن أكسر هذا الكأس بين عينيك

Geri çekil, yoksa bu bardağı yüzüne sokarım.
تراجع أو أغرز هذا الكأس في وجهك النديّ

Bu bardak sensin. Bilgilerini temsil ediyor.
هذا الكأس مثلك إنه يعبر عن معلوماتك

...yeni dünya şampiyonuna bu kupayı...
هذا الكأس سيكون ... لبطل العالم الجديد للغوص.

Birinin böbürlendiğini hatırlar gibiyim. Hani dudaklarımın bu bardağa hiç değmeyecekti?
يبدو أننى سأستدعى شخصاً ما مغرور قال أن شفتى لن تلمس هذا الكأس ؟

Kabul etmekten büyük memnuniyet duyduğum bu içkiyi neye borçluyum acaba?
ولماذا استحق أنا هذا الكأس الفاخر من الخمر

Şampanya olamazsa en azından bu bardakta servis edilmesi gereken bir şey olmasında ısrar eden daha önce hiç görmediğim bir çocuktan ikram.
مجاملة من رجلٍ لم اقابلهُ من قبل الذي يصر على انها إذا لم تكن شمبانيا فعلى الأقل يجب أن تقدمَ في هذا الكأس

Bu kupa annemi geri getirmem için elimdeki tek şansım.
هذا الكأس هي الفرصة الوحيده لدي لإستعادة أمي

Bu kupa çok minik.
هذا الكأس صغير جدا.

Geri çekil yoksa bu bardağı o mürekkep suratına saplarım.
تراجع أو أغرز هذا الكأس في وجهك النديّ

Mesela diyelim ki kazara bu bardağı düşürdüm.
مثال على ذلك... سأقول أنني نقلت هذا الكأس بعيدا.

"Önem" kelimesini kullanırsan bu bardağı alırım, gırtlağına sokarım sonra boğazına yumruk atarım ve boğazını parçalarım.
؟ "واذا استخدمت كلمة " نهتم سوف أخذ هذا الكأس واقحهم في اسفل حنجرتك

Bu bardak boş ve bu durum hiç doğru değil.
هذا الكأس فارغ ، وهذا ليس عدلاً.

Evlat, içtiğin Bu bardak ayakta dikildiğin bu köşk çok sıkı çalışmanın sonuçları.
...بني, هذا الكأس الي تشرب منه .... هذا القصر

Tabii Bu bardak bayağı bir boş.
بالطبع، هذا الكأس فارغ

bu kupayı bir bahiste kazandım.
لقد ربحتُ هذا الكأس في رهـان

Kimseye hakaret etmek istemem ama bu kupayı alamam.
لاأقصدإهانةأيشخصولكن، لا يمكنني قبول هذا الكأس (روهان)!

Özür dilemeye hazır olduğunda, bu bardağa konuş.
لذا إذا كنت مستعداً للاعتذار تحدث مع هذا الكأس

Tanrım, lütfen, bu içkiyi elimden al, aciz bir kulun olarak yalvarıyorum.
أيها الرب, رجاءً أبعد هذا الكأس عني خادمك الوضيع

Şimdi, bir elma yaklaşık olarak dört tatlı kaşığı şekere denk geliyor, bu da bu bardakta 16 tatlı kaşığı şeker olduğu anlamına gelir.
و التفاحة الواحده تحتوي على تقريبا اربع ملاعق من السكر فا ذلك يعني ستة عشر ملعقة من السكر في هذا الكأس