| Yoksa bu gece bu evden gideceğim... ve geri dönmiycem. | Open Subtitles | والا سارحل من هذا المنزل الليلة وانا لن ولن اعود |
| Yemin ediyorum, bu evden, senin baban oluncaya kadar çıkmayacaksın. | Open Subtitles | أقسم أنني لن أترك هذا المنزل حتي لو كنت أبوك |
| O kararı kendin vereceksin ya da bu evden onunla gideceksin. | Open Subtitles | سوف تقُوم بذلك الخيار بِنفسك. أو تَذهب من هذا المنزل مَعها. |
| Yarın sabah buradan gitmesini istiyorum. Onu bu evde istemiyorum. | Open Subtitles | أريدها أن تغادر فى الصباح لا أريدها فى هذا المنزل |
| Yıllarca bu evde yalnız yaşadı ... bu eski evde. | Open Subtitles | اوه عمتي المسكينه. عاشت طوال السنين وحيده في هذا المنزل |
| Evet, biliyoruz. Bir arkadaşımız O evi satın aldı. | Open Subtitles | أجل , نعلم هذا , صديق لنا اشترى هذا المنزل للتو |
| Onu seviyorum, ama bu evden taşınana kadar bir gözüm açık uyuyacağım. | Open Subtitles | إنى أُحبها، لكنني سأقوم بالنوم وعين واحدة مفتوحة حتي تترك هذا المنزل. |
| Çünkü ben neler olduğunu anlayana kadar bu evden çıkmayacak. | Open Subtitles | لأنّه لن يغادر هذا المنزل حتى أعرف مالذي يجري حقّاً |
| On ay önce bu evden çalınan bir sabit diskle birlikte alıp götürüldü. | Open Subtitles | لقد أخذ من قرص صلب قد سُرق من هذا المنزل قبل عشرة أشهر. |
| Sırf canı öyle istedi diye ben ölür ölmez, sizi bu evden atabilir. | Open Subtitles | ربما، في اللحظة التي سأموت فيها سيرميكم جميعاً خارج هذا المنزل بكل سرور |
| Ne zaman bu evden kapı dışarı edileceğimi bilmediğimden hep diken üstündeydim. | Open Subtitles | كنت أرتعد خوفا لأنني لا أعلم متى سأُطرد من هذا المنزل |
| Ve sen de bu evden onların üzerine parlayan bir yıldızsın. | Open Subtitles | وأنتِ ستكونين النجم الساطع عليهم من خلال هذا المنزل |
| Bu, 80 yıldır bu evde meydana gelen en önemli olay. | Open Subtitles | إنها أكبر حدث يأخذ مكان فى هذا المنزل منذ 80 عـام |
| bu evde otururken babamı dinleyip, izlerdim. Bunun yok olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أستمع الى والدى، أشاهده ،أعيش فى هذا المنزل ، سوف أخسر الوظيفه |
| Bay Koji, bu evde hiç garip olaylar oluyor muydu? | Open Subtitles | سيد كوجي، هل حدث شيئا غريبا في هذا المنزل ؟ |
| Tabi ya! bu evde tamamlanmamış pek çok iş var. | Open Subtitles | نعم، هناك الكثير من العمل غير المكتمل في هذا المنزل |
| Bir sürü kural ve girmemizin yasak olduğu odalarla bu evde mahkum gibiyiz. | Open Subtitles | إننا كسجناء في هذا المنزل. كل هذه القوانين، والغرف الغير مسموح لنا بدخولها. |
| O evi alabilirim ama orada sıkışıp kalmayı hiç istemem. | Open Subtitles | يمكنا الاستيلاء على هذا المنزل فعلا لكن يا فتى انا اكره ان اعلق به |
| Bildiğim kadarıyla, O ev hâlâ boş. Aileleri satmaya çalışıyor. | Open Subtitles | على حسب معلوماتي لازال هذا المنزل خالياً تحاول العائلة بيعه |
| Mahkeme Bayan Santiago'ya Burayı temizleme emri vermiş. Diana yardıma gelir... | Open Subtitles | . هل تعلم ان المحكمة امرت السيدة سانتياغو بتنظيف هذا المنزل |
| ...ben burada yaşamak isterim, bu evi seviyorum ama babam Johnny'i sevmiyor. | Open Subtitles | أريد العيش هنا، و أحب هذا المنزل لكن أبي لا يحب جوني |
| Aslına bakarsanız Burası bizim ihtiyacımız olandan biraz daha büyük. | Open Subtitles | حسنا, أتعرف أنا أعتقد أن هذا المنزل أكبر مما نحتاجه. |
| - Bu ev kederle dolu. - Bir de bana sor. | Open Subtitles | ــ هذا المنزل مليئ بالحزن ــ أخبرني عن ذلك |
| Bu evdeki ilk kuralın disiplin olduğunu da hatırlamanız mümkün mü? | Open Subtitles | ربما أيضا تتذكرين أن القاعدة الأولى في هذا المنزل هي الانضباط. |
| Benim için öyle. bu eve gelmemin ve işi, hayalet yazarlığı almamın sebebi. | Open Subtitles | هي كذلك بالنسبة لي لهذا جئت إلى هذا المنزل لهذا أخذت هذه الوظيفة. |
| Ben de Charlotte Lucas'ın bu evin hanımı olacağını düşünemiyorum! | Open Subtitles | ولاأحتمل التفكير فى أن شارلوت لوكاس ستصبح سيدة هذا المنزل |