"هذا بيتي" - Translation from Arabic to Turkish

• Burası benim evim
• evim burası
• Bu benim evim

Kendi evimde konuşamayacak mıyım? Burası benim evim. İstiyorsan odana dönüp konuşabilirsin.
هذا بيتي وإن أردت أن تتكلمي فتستطعين التحدث في غرفتك

Burası benim evim, bana ne yapacağımı kimse söyleyemez -- William. Ben Kate Sanderson.
هذا بيتي أنا لن وليام أنا كيت ساندرسون هل رأيت أطفالي

Yapma! Burası benim evim ve bu iş burada biter.
هذا بيتي وإلى هذا كفى أنا لا أستطيع التعامل مع ذلك

O gün geldiğinde daha da başka bir şey istemem fakat şu an benim evim burası.
يوما ما قد أود ذلك أكثر من أي شيء لكن الآن، هذا بيتي

Bu benim evim. Gelin.
هذا بيتي ادخل لو سمحت

- Evimden çıkar mısınız? Burası benim evim. - Dışarı artık!
ـ فقط أخرج من بيتي ، هذا بيتي ـ أرجوكي ، فكري في الموضوع

Sadece şunu anlayasın Burası benim evim ve insanları buraya taşınması için davet edemezsin.
ان هذا بيتي ولا تقم بدعوة الناس للتجول فيه

-Evet, ama Burası benim evim, kimin sigara içeceğine ben karar veririm,
نعم، لكن هذا بيتي وأنا من يقرر من يمكنه التدخين.

Burası benim evim! Benim sayemde buradasınız!
هذا بيتي أنتما تسكنان هنا لمعاناتي الشديده

Benim iznime ihtiyacın olmayabilir ama Burası benim evim ve onu burada istemiyorum.
قد لا تكونين بحاجة إلى موافقتي ولكن هذا بيتي ولا أريدها بداخله

Burada, ama Burası benim evim ve o da benim oğlum.
أجل إنه هنا, ولكن هذا بيتي وإنه إبنى أعتقد أنه لى الحق بمعرفة

Bunu daha önce hiç yapmamıştım, ada çayını yaktım, sonra salladım ve dedim ki "Git buradan! Burası benim evim!
لم أفعل هذا مطلقاً من قبل، لذلك أحرقت المريمية، لوّحت بها ثم قلت: "ارحل! هذا بيتي أنا!

Baş müfettiş, Burası benim evim.
سيدي المفتش هذا بيتي تذكر ذلك.

Öyle mi? Burası benim evim, burası da benim bölgem.
لايكثر هذا بيتي إذن هذا مكان اختبائي

Burası benim evim!
-اطرقي الباب على الأقل لست مظطرة لأن أطرق الباب , هذا بيتي

Ben birşey yapmadım. Burası benim evim. Kitapları şeyediyordum, ben.
أنا لم أفعل شئ، هذا بيتي كنت أكتب فحسب

Burası benim evim, taksitlerini ben ödedim ve burada sadece benim...
هذا بيتي وانا اقرر من يدخل او لا

İşte benim evim burası. Dizaynını kendim yaptım.
-حسناً , هذا بيتي , اعدت تصميمها بعد شرائها