O, tam olarak beni suçlayamayacağınız bir şey. | Open Subtitles | هذا شئ لا يمكنك كليا أن توجه لى اللوم فيه |
Nasıl hissettiğinizi anlıyorum ama bu ancak Tanrı'nın yapmaya izninin olduğu bir şey. | Open Subtitles | افهم شعورك, لكن هذا شئ لا يستطيع فعله إلا الله |
Bu bizim şu an cevap verebileceğimiz bir şey değil. | Open Subtitles | نحن .. هذا شئ لا نستطيع الإجابة عليه في هذه المرحلة |
Sıradan bir uzay gemisinde her zaman göremeyeceğiniz bir şey. | Open Subtitles | الآن، هذا شئ لا نراه عادة في سفن الفضاء |
Sıradan bir uzay gemisinde her zaman göremeyeceğiniz bir şey. | Open Subtitles | الآن، هذا شئ لا نراه عادة في سفن الفضاء |
Çünkü senin annenim. Değiştiremeyeceğin bir şey bu. | Open Subtitles | ـ لأنني والدتك ، هذا شئ لا يمكنك تغييره |
Evet, kelimelere dökebildiğim bir şey değil. | Open Subtitles | نعم هذا شئ لا أستطيع أن اُعبر عنه |
Yüz yıldır gerçekleşmemiş bir şey ama nadiren bir Beta, gücü bir başkasından çalmadan ya da almadan Alfa'ya dönüşebilir. | Open Subtitles | هذا شئ لا يحدث فى خلال 100 عام ولكن من حين لآخر يمكن للـ"بيتا" أن يصبح "ألفا" بدون الحاجة إلى أن يسرق أو يأخذ تلك القوة |
Bu hesaplayamayacağım bir şey. | Open Subtitles | هذا شئ لا أستطيع فهمه |
Hayal bile edemeyeceğim bir şey bu. | Open Subtitles | هذا شئ لا أستطيع حتى تخيله |
Ama, o zaman bunda endişelenecek bir şey yok mu? | Open Subtitles | هذا شئ لا يجب القلق حياله؟ |
Çünkü Walter Tapley'in kalbinin içini gördüm ve bu, benden alıp götüremeyeceğiniz bir şey. | Open Subtitles | , (لأنني رأيت قلب (والتر تابلي و هذا شئ لا يمكنكِ أخذه مني |
Göz ardı edemeyeceğin bir şey. | Open Subtitles | هذا شئ لا يمكنك حذفه |
Reklam edecek bir şey olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | هذا شئ لا يهمني إعلانه |
Bu, yaşanmaması gereken bir şey. | Open Subtitles | هذا شئ لا يجب حدوثه |
Bu hafife alınacak bir şey değil. | Open Subtitles | هذا شئ لا يجب التهاون به |
Bunda övünülecek bir şey yok Brian. Korkunç bir şey. | Open Subtitles | هذا شئ لا يمكن التفاخرَ به يا (براين)، هذا شئ فظيع |
Bu, övünülecek bir şey değil birader! | Open Subtitles | ياصديقي هذا شئ لا تتفاخر به |
Bu benim yapabileceğim bir şey değil. | Open Subtitles | هذا شئ لا يمكنني فعله |
Bak, bu es geçemeyeceğim bir şey. Ve... | Open Subtitles | هذا شئ لا يمكنني تفويته . . |