Bu adil değil. İki dakikada yeri seçtin. | Open Subtitles | هذا غير عادل , لقد طلبتِ النوع الحار لإنه لا يأخذ وقت فى الطهو |
Bu bizim, ilk biz geldik ama ekmeği size verdiler, Bu adil değil. | Open Subtitles | هذا لنا لقد جلسنا أولاص لكنكم حصلتم على الخبز أولاً. و هذا غير عادل |
Hayır, hayır, hayır. Bu adil değil. Çoğu zaman seni güldürüyorum. | Open Subtitles | -لا , لا هذا غير عادل العديد من الأوقات و أنا أجعلك تضحك |
Biliyor musun? Bu hiç adil değil. Andy'nin o paraya ihtiyacı var. | Open Subtitles | أتعلمين أمراً إن هذا غير عادل , فآندي يحتاج هذا المال كثيراً |
Onların tek suçu, bir avukat tutamayacak kadar fakir olmaları. Bu hiç adil değil. | Open Subtitles | جريمتهم الوحيدة هي كونهم فقراء جدا لتوكيل محام ، هذا غير عادل |
- Artık hiç şansın kalmadı. - Haksızlık bu. | Open Subtitles | ـ الآن أنت لن تحص حقاً عاى اى ـ هذا غير عادل |
Ama bu haksızlık. Sen fazla aldın. | Open Subtitles | أوه ، أنت بخيل جداً هذا غير عادل أريد واحد |
Bu adil değil, ödülü ben haketmiştim. | Open Subtitles | هذا غير عادل,أنا أستحق الجائزة. |
Ana'nın çocuk yapamayacağını biliyorsun baba. Bu adil değil. | Open Subtitles | أبى تعلم أن " أنا " لا تنجب هذا غير عادل |
- Bu adil değil, evlat. - Beyaz adamın yükü, evlat. | Open Subtitles | هذا غير عادل سيدي- هذا عبء كونك أبيض,بني- |
Her an her yerde korkuyla yaşıyorum. Bu adil değil. | Open Subtitles | لقد جعلني خائف جدًا , هذا غير عادل |
diyorlar. Bu adil değil. | TED | ولكن هذا غير عادل |
Perry, Bu adil değil. | Open Subtitles | بيري, هذا غير عادل. |
- Bu adil değil. | Open Subtitles | هذا غير عادل جاك |
Her zaman jambon düşünürüm bu yüzden Bu hiç adil değil. | Open Subtitles | أنا أفكر دائماً بالمداعبة, لذا هذا غير عادل. |
Bu hiç adil değil. | Open Subtitles | هذا غير عادل الناس الذين لا يذهبون للكنيسة أبدا |
Ama aklınızda bulunsun, Bu hiç adil değil. | Open Subtitles | لكن لمعلوماتكِ فقط, هذا غير عادل نوعًا ما. |
Bu hiç adil değil bayan. Hiç adil değil. | Open Subtitles | هذا غير عادل تماماً, سيّدتي غير عادل تماماً |
Üzgünüm ama Bu hiç adil değil. Cevap verme George. | Open Subtitles | أسفة ,هذا غير عادل لا تجيب يا جورج |
Haksızlık bu. Asansör yüzünden beni cezalandırıyor. | Open Subtitles | هذا غير عادل إنه يعاقبني بسبب حادثة المصعد |
Benden iyi not almışsın. Ama bu haksızlık! | Open Subtitles | لقد أديتى أفضل منى ، هذا غير عادل جدا |
Bay Carter, oyuncularınızı oynatmak için notlarına bakmanız adaletsiz değil mi? | Open Subtitles | السيد " كارتر "، هل هذا غير عادل إلى اللاعبين الذين يضمنون تؤهلهم إلي المباراة ؟ |