- Bu mümkün. - Hayır Mümkün değil. Bizim sınıfta kalmamız mümkün. | Open Subtitles | هذا ممكن لا هذا غير ممكن , الممكن هو ان افشل بصفي |
Bu fiziksel olarak Mümkün değil. Fizik kurallarını çiğniyoruz. | TED | هذا غير ممكن فيزيائيًا، نحن نكسر قواعد الفيزياء |
- Onunla yalnız konuşmak istiyorum. - Korkarım bu Mümkün değil. | Open Subtitles | اريد التحدث معه على انفراد اخشى ان هذا غير ممكن |
Bu Mümkün değil. Denizci bir subayın kız arkadaşı nasıl boğulabilir? Bu imkansız! | Open Subtitles | هذا غير ممكن كيف لزوجة ضابط بحري أن تموت غرقاً؟ |
Bu olamaz. Yani bizim için bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | هذا غير ممكن ، أعني بالنسبة لنا هذا كان لاشيء |
Bu imkânsız. Ben dün gece Larry ile birlikte buradaydım. | Open Subtitles | هذا غير ممكن لقد قضيت الليل مع جيري ولم يكن هناك غيرنا في المنزل. |
Paralar sayılacak, paketlenecek, taşınacak. Fiziksel olarak Mümkün değil. | Open Subtitles | يجب أن نعد المال ونضعه في حزم ونلفه وننقله هذا غير ممكن طبيعيا |
Başarı olmaksızın. Geri dönme isteğini anlıyorum, fakat bu Mümkün değil. | Open Subtitles | بدون نجاح , أتفهم أنك تتمنى العودة ولكن ببساطة , هذا غير ممكن |
Bu Mümkün değil. | Open Subtitles | ــ هذا غير ممكن .. ــ لأنكِ الوحيدة التي |
Bu Mümkün değil. Ben sadece nasıl çalıştığını göstermek için geldim. | Open Subtitles | هذا غير ممكن أنا هنا فقط لأُريك كيفية تشغيلها |
Anne de gelmek istiyordu, ama artık Mümkün değil. | Open Subtitles | على الرغم من أن أمّكِ تريد الذهاب معكِ إلا أن هذا غير ممكن الآن. |
Bu Mümkün değil çünkü bu kolye bir şeyin anısına 1993'te yapılmış. | Open Subtitles | هذا غير ممكن لأن هذا سكريمشو يحيي ذكرى شيء ما تم بناؤه في عام 1993 |
Hayır, Bu imkansız. Mart'a kadar izin yokmuş. | Open Subtitles | هذا غير ممكن ليس لديهم فرصة لافراج مشروط حتي شهر مارس |
Madem Bu imkansız, bu yolu gelmeye neden zahmet ettiniz? | Open Subtitles | إن كنتي ترين هذا غير ممكن أتعجب من سبب مجيئك إلى هنا أصلاً |
Madem Bu imkansız, bu yolu gelmeye neden zahmet ettiniz? | Open Subtitles | إن كنتي ترين هذا غير ممكن أتعجب من سبب مجيئك إلى هنا أصلاً |
Zambuli erkeklerinin vücutlarında kürk olmaz. Bu olamaz. | Open Subtitles | رجال زومبالي ما عندهم فراء على أجسامهم ، هذا غير ممكن |
Bekle. Bu olamaz. Bu programı kendi bilgisayarıma kurmuştum. | Open Subtitles | هذا غير ممكن انه برنامج موجود على جهازى الخاص |
Hayır, hayır, Bu olamaz. Mektupta intihar ettiğini mi yazmıştı? | Open Subtitles | عذراً كلا كلا ، هذا غير ممكن ، هل تعنين بأن تلك الرسالة توضح بأنها إنتحرت |
Üzgünüm, ama Bu imkânsız. | Open Subtitles | أنا آسفه, لكن هذا غير ممكن. |
Herkese bunun imkânsız olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول للجميع أنّ هذا غير ممكن. |