Dürüstlüğümüz beş para etmiyor ama elimizdeki tek şey bu. | Open Subtitles | إن استقامة أنفسنا قليلة جداً إن هذا فقط ما نملكه فقط |
- Evet. - Annenin 12 yıldır ağzına sürmediği tek şey bu değildir, Marcus. | Open Subtitles | ليس هذا فقط ما لم تحصل عليه أمك منذ 12 سنة يا ماركوس |
Aslında, bizden sakladığı tek şey bu değil. | Open Subtitles | حسناً، ليس هذا فقط ما كان يخفيه عنا |
Sadece bu, küçük insanlara huzur getirecek. | Open Subtitles | هذا فقط ما سيعطيكم ايها البسطاء الحياة المستقرة |
Sadece bu şekilde seninle ilgilenebiliyorum. | Open Subtitles | هذا فقط ما أستطيع فعله للإهتمام بك. |
Sanırım tek ihtiyacım olan şey buydu birisine yakın olmak birisiyle rahat olmak ve sanırım o gece söylediğim şeylerin, daha fazla yürütemeyeceğim gibi sözlerin bu kadar zor olmasının sebebi de buydu. | Open Subtitles | أعتقد أنه هذا فقط ما كنت أريده كان قريبا وموجودا ومريحا مع شخص ما |
İstediğimiz tek şey bu. | Open Subtitles | هذا فقط ما نريده لا , تريد اخذ ثانية |
Beni ilgilendiren tek şey bu, ne sen ne de kitabın! | Open Subtitles | هذا فقط ما يهمني ، ليس أنت و لا كتابك |
İşi netliğe kavuşturalım. Beni ilgilendiren tek şey bu. | Open Subtitles | لذا دعنا نكون واضحين، هذا فقط ما يهمني |
Fark ettiğim tek şey bu değil, Şerif Agati. | Open Subtitles | ليس هذا فقط ما عرفته, ايها الشريف اغاتيi. |
Biliyor musun evinde buldukları tek şey bu değildi. | Open Subtitles | أتدرين... ليس هذا فقط ما وجداه بمنزلها |
Beni ilgilendiren tek şey bu. | Open Subtitles | هذا فقط ما يقلقني. |
Ondan geriye kalan tek şey bu. | Open Subtitles | هذا فقط ما تبقّى منها. |
Sadece bu değil. | Open Subtitles | ليس هذا فقط ما حدث |
Hayır. Sadece bu kadar. | Open Subtitles | لا , هذا فقط ما تحصلين عليه |
Kuramochi'nin karısında Sadece bu mu var? | Open Subtitles | هل هذا فقط ما خرجتِ به يا زوجة (كوراموتشي)؟ |
Nedeni Sadece bu olabilir. | Open Subtitles | -غيور؟ حسناً، هذا فقط ما اتوقعه |
Bilmem, söylediği Sadece bu. | Open Subtitles | أنا لا أعلم هذا فقط ما قاله |
Belki de ihtiyacımız olan şey buydu, biraz yalnız kalmak. | Open Subtitles | ربما هذا فقط ما نريده , بعض الوقت بمفردنا |
- İşte tam ihtiyacım olan şey buydu. - Binbaşı. | Open Subtitles | هذا فقط ما كان ينقصني رائد |