"هذا ليس جيداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu iyi değil
        
    • Bu hiç iyi değil
        
    • Bu hiç iyi olmadı
        
    • İyi değil bu
        
    • Hiç hoş değil
        
    Benim kişisel alışkanlıklarım hakkında konuşmak- Bu iyi değil, tamam mı? Open Subtitles تخبرك عن عاداتي الخاصة بالخلاء هذا ليس جيداً ، إتفقنا ؟
    Hayır, hayır, Bu iyi değil. Çünkü aklımda o varken endişeli ve gergin olurum. Open Subtitles لا، لا، هذا ليس جيداً لأنه بوجود هذا في ذهني
    Bu iyi değil, televizyonda bizi sıkıştırıyor. Open Subtitles هذا ليس جيداً إنه يشوش علينا في التلفزيون
    Evet, Bu iyi değil. Bu hiç iyi değil. Open Subtitles . أوه أجل ، هذا ليس جيداً ، ليس جيداً على الإطلاق
    Bu hiç iyi değil. Onun, ölen kızın odasında olduğunu gösteriyor. Open Subtitles هذا ليس جيداً هذا يثبت وجوده بغرفة القتيلة
    Bu hiç iyi olmadı. Burada ne işim var? Open Subtitles هذا ليس جيداً ماذا أفعل هنا الليلة، أتعلم؟
    Bunu yapamam. - Bu iyi değil. Open Subtitles لا استطيع ان اتحمل هذا هذا ليس جيداً
    Evet. Havada uçuyorum. Bu iyi değil. Open Subtitles أجل، أنني أطير عبر الهواء هذا ليس جيداً
    Bir dakika, "Işın önleme bozulması kaçınılmaz." Bu iyi değil. Open Subtitles إنتظر "إختراق إحتواء الشعاع وشيك" هذا ليس جيداً
    - Hayır Vince, Bu iyi değil. - Biliyorum. Open Subtitles لا يافينس هذا ليس جيداً اعلم هذا
    Batırdın, bebeğim. Bu iyi değil. Open Subtitles ،لقد أفسدت الأمر, عزيزتي هذا ليس جيداً
    Bu iyi değil, Arthur. Barbarların hepsi kapıdalar. Open Subtitles "هذا ليس جيداً يا "آرثر فـالبرارة أصبحوا على البوابة
    Gözleri şaşı oluyor. Bu iyi değil. Open Subtitles ,حسناً, لقد إحولت عيناها هذا ليس جيداً
    Yani, Bu hiç iyi değil. Burası güvenli bir yer değil. Hiç hoşuma gitmedi. Open Subtitles أقصد أن هذا ليس جيداً إنه ليس مكاناً أمناً وأنا لا احب هذا
    Ron Bu hiç iyi değil. Bir süpürgenin bu kadar akıllı olması için bir neden yok. Open Subtitles رون هذا ليس جيداً , ليس هناك سبب لتكون مكنسة بهذا الذكاء
    Yine başımı ağrıtmaya başladın ve Bu hiç iyi değil benim için. Open Subtitles إنك تجعلني أُصاب بالصداع مرة أخرى و أنت تعرف أن هذا ليس جيداً لي
    Şehir Siskel'dan nefret eder, ve bu işine gelir. Pekâlâ, Bu hiç iyi değil. Open Subtitles المدينة تكره سيسكل و التي يعمل بها من أجلك هذا ليس جيداً
    Bu hiç iyi değil. Bu çocuğun disipline ihtiyacı var. Open Subtitles هذا ليس جيداً يحتاج هذا الفتى للتأديب
    Bu hiç iyi olmadı. Hem de hiç iyi olmadı. Open Subtitles هذا ليس جيداً هذا ليس جيداً على كلّ
    Ve Hiç hoş değil... böyle kötü olmam. Open Subtitles وإن هذا ليس جيداً وهذا أشعرني بالأسى والبؤس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more