"هذا ليس عدلاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu adil değil
        
    • Bu hiç adil değil
        
    • Haksızlık bu
        
    • Bu doğru değil
        
    • - Bu haksızlık
        
    Bu bölümde sana karşı avantajım var. Bu adil değil. Open Subtitles لقد بدأت أنا معك في هذا القسم، هذا ليس عدلاً.
    Bu adil değil. Bunu onlara beş gündür yapıyorsun. Open Subtitles هذا ليس عدلاً, لقد قمت بهذا لمدة خمسة أيام فقط
    Bu adil değil! Open Subtitles هذا ليس عدلاً أمور ما بعد الوفاة من هذا النوع يتم تسليمها
    Eh, Bu hiç adil değil. Sen küre izin verilmez Open Subtitles جسناً ، هذا ليس عدلاً ليس مسموحاً أن تنتقل إلى هنا
    Bu hiç adil değil! James'i önemsiyorum. Çok fazla. Open Subtitles هذا ليس عدلاً , لقد أحببته مرة واهتممت به كثيراً
    Kurban ben oldum. Haksızlık bu. Open Subtitles لقد انتهي بي الأمر لأتحمل التوبيخ هذا ليس عدلاً
    Ona yalan söylemene izin vermeyeceğim Bu doğru değil. Open Subtitles ؟ سأذهب للبحث عن أماندا لن أدعك تخدعها بعد الان هذا ليس عدلاً
    Bu adil değil. Şimdi herkes bana güveniyor. Open Subtitles هذا ليس عدلاً, الجميع يثقوا بي الآن ما مشكلتك ؟
    Sen beni görebiliyorsun, Bu adil değil. Yapmak zorunda... Open Subtitles يمكنك أن تريني هذا ليس عدلاً, لست مضطراً لذلك
    Bu adil değil, çünkü Jenn'in ailesi beni eve getireceklerdi fakat o saate kadar gelmediler. Open Subtitles هذا ليس عدلاً, لأنّه كان على والديها اصطحابي للبيت إلا أنّهما عادا متأخرين.
    uyanır ve bizi burada görür Bu adil değil. Open Subtitles سوف تستيقظ وترانا بجانبها سوياً هذا ليس عدلاً
    Bunu tek başıma halletmeliyim. Bu adil değil. Open Subtitles أُريدُ أن أُعالج هذا بنفسي هذا ليس عدلاً
    Ben sana yaptım, sen bana yapmıyorsun. Bu adil değil. Hayır, bu sadece... Open Subtitles لقد فعلت لك ، أنت لن تفعل لي هذا ليس عدلاً
    Yani beni sevdiğin için mi hapsoluyorum? Bu adil değil. Open Subtitles فأنا سجينٌ إذاً لأنّكِ تحبّينني هذا ليس عدلاً
    Tamam, hazır değildim, ve Bu hiç adil değil. Open Subtitles حسناً, لم أكن مستعداً و هذا ليس عدلاً و ماذا عنك؟
    Bu hiç adil değil. Neler yaşadığımı bilmiyorsun bile. Open Subtitles هذا ليس عدلاً,أنتِ حتى لا تعلمين ما الذي كان يجري
    Bu hiç adil değil. Sen fizikçi bile değilsin. Open Subtitles هذا ليس عدلاً أنت لست في قسم الفيزياء حتّى
    Hadi ama, Bu hiç adil değil kişisel kahramanın hakkında bir yazı yaz Open Subtitles هيا يارجل، هذا ليس عدلاً أكتب عنه رسالتك الشخصية
    Siktir, Bu hiç adil değil. Neden boktan şeyler benim başıma geliyor? Open Subtitles تباً، هذا ليس عدلاً لماذا أقع دائماً في المصائب؟
    Haksızlık bu ama! Gidebilirsin demiştin. Open Subtitles هذا ليس عدلاً ، أخبرتيني أنني أستطيع الذهاب
    Haksızlık bu. Her zaman yaptığımız şeyi yapıyordum. Open Subtitles هذا ليس عدلاً ، قد كنت أفعل ما نفعله جيمعنا
    - Bu doğru değil. - Savaşta doğru olan ne var ki? Open Subtitles هذا ليس عدلاً ما هو العدل فى الحرب ؟
    - Bu haksızlık. Open Subtitles هذا ليس عدلاً ، ليس عدلاً إطلاقاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more