"هذا ما أتحدث عنه" - Translation from Arabic to Turkish

• İşte bundan bahsediyorum
• Ben de bundan bahsediyorum
• Ben de bundan bahsediyordum
• İşte bundan bahsediyordum
• İşte bu
• bahsettiğim şey bu
• İşte böyle
• Bahsettiğim bu
• Bundan bahsediyorum işte
• Ben de bunu diyordum

Hey bu adam düşündüğümden daha iyiymiş. Ah... İşte bundan bahsediyorum.
هذا الرجل أظرف مما توقعت هذا ما أتحدث عنه

İşte bundan bahsediyorum.
الآن هذا ما أتحدث عنه أترى، من حيث انا أتيت

İşte Ben de bundan bahsediyorum. Sonsuzluk, aynadaki yansımasından görünüyor.
هذا ما أتحدث عنه الخلود يحدق فى نفسه أمام المرآة

İşte Ben de bundan bahsediyordum!
أتروا ، هذا ما أتحدث عنه ، شكراً.

İşte bundan bahsediyordum. Bu yüzden buradan ayrılmalısın.
هذا ما أتحدث عنه لهذا يجب أن ترحل من هنا

İşte bu bahsettiğim konu. Bunu mahkemede yapamazsın.
هذا ما أتحدث عنه لا يمكنك فعل هذا في المحكمة

bahsettiğim şey bu, kardeşim. Gel şu gitarlara bir bak.
هذا ما أتحدث عنه ، يا أخى لنتفقد هذه الجيتارات

İşte böyle. Hareket yaparsan kralını görürsün.
أنا أربح, أترى هذا ما أتحدث عنه كيف تسير الأمور عندما تتحداني

İşte bundan bahsediyorum! Fidye notunda bahsi geçen kız!
هذا ما أتحدث عنه ، الفتاة التي كتبت مذكرة الفدية عنها

İşte bundan bahsediyorum.
هذا ما أتحدث عنه لقد وصلنا إلى مفترق الطرق

- Hesabı zaten ödedik. - İşte bundan bahsediyorum.
ـ لقد تم دفع الحساب بالفعل ـ هذا ما أتحدث عنه

Hayır, hiç. İşte Ben de bundan bahsediyorum.
ــ كلا، لم ألاحظ ذلك أبداً ــ هذا ما أتحدث عنه بالتحديد

- Ben de bundan bahsediyorum. - Ceza alıp hapishaneye gitmesine izin verdin.
هذا ما أتحدث عنه أنت جعلته يقوم بذلك و يذهب إلى السجن

Ben de bundan bahsediyordum.
هذا ما أتحدث عنه

İşte bundan bahsediyordum.
هذا ما أتحدث عنه عشرين دقيقة ولا للأشياء السيئه

İşte bundan bahsediyordum, çocuklar.
الآن ، هذا ما أتحدث عنه يا شباب

Hadi g*t herifler kalkın... işte bu... yeni bir şov başlıyor bebeğim
أنتم ! الجميع يفيق من نومه اللعين أجل، هذا ما أتحدث عنه

Bu kötü, ama bahsettiğim şey bu değil.
لا ، هذا يحزنني ولكن ليس هذا ما أتحدث عنه

İşte böyle. İşte defans.
هذا ما أتحدث عنه وهذا هو دفاعي

- Senin polis olman umrumda değil. - Bahsettiğim bu değil.
لا يهم انك شرطى ليس هذا ما أتحدث عنه

- Ben de bundan bahsediyorum işte. - Yazalım, yazalım.
.هذا ما أتحدث عنه .ها نحن ذا، هيّا بنا

Ben de bunu diyordum iste.
هذا ما أتحدث عنه يا صاح