"هذا هو كل" - Translation from Arabic to Turkish

    • hepsi bu
        
    • O kadar
        
    • Bu kadar
        
    • tek bu
        
    • tek şey bu
        
    • Hepsi senin
        
    - hepsi bu muydu? - Bir yıl içinde tekrar başvurabilirsin. Open Subtitles هذا هو كل شئ سوف يكون هناك مقابلة اخرى بعد عام
    - hepsi bu muydu? - Bir yıl içinde tekrar başvurabilirsin. Open Subtitles هذا هو كل شئ سوف يكون هناك مقابلة اخرى بعد عام
    Aslında bunun bizi ne kadar etkilediğini hiç bilemiyoruz çünkü elimizdekinin hepsi bu. TED لا نستطيع أن نتخيل كم أن هذا يؤثر فينا. لأن هذا هو كل ما حصلنا عليه.
    Ona sadece kahvaltı verdim, O kadar. Open Subtitles كل ما فعلته هو تحضير الافطار لها هذا هو كل ما فعلته
    Her şey değişiyor, O kadar. Sen anlayamazsın. Open Subtitles كل شئ يتغير ، هذا هو كل شئ ولكنك لن تفهمي
    Söyleyeceklerim Bu kadar. - Ben de onu yapmaya çalışıyordum. Open Subtitles ان تكون ملابسك اكثر احتراما و هذا هو كل شيء
    İşte bu kadar: en iyi arkadaşlar, cinsel ilişkiye öncelik. TED هذا هو كل ما في الأمر إذن. هُم أصدقاءٌ مُقرّبون، ويعطون أولوية للجنس.
    Biliyorum, hava pek iyi sayılmaz ama kalan bir tek bu var. Open Subtitles أنا أعلم أن الهواء هو ليس كبيرا، لكن هذا هو كل ما حصلت على نقاط.
    Şu anda yaptığı tek şey bu ve bloglar sayesinde mümkün olabildi. TED هذا هو كل مايفعله الآن، وهو الشيء الذي جعلته المدونات ممكنا.
    Tüm o tutuklanmalar, uyuşturucu, alkol Hepsi senin işin. Open Subtitles كل من اعتقالات و المخدرات، والشرب، و هذا هو كل ما عليك.
    Hmm. Şey, B-Bay Arbogast, sanırım hepsi bu kadar. Open Subtitles حسنا ياسيد اربوجاست اعتقد ان هذا هو كل شئ
    Seni doğru tarafa yönlendirmeye çalışabilirim. Ama hepsi bu. Open Subtitles سأبقيك في الإتجاه الصحيح إذا استطعت و لكن هذا هو كل شيء
    hepsi bu kadar mı efendim? Open Subtitles هل هذا هو كل شيء يا سيدي؟ نعم هذا هو كل شيء
    Sadece sana yalan söylemek istemiyorum, hepsi bu, hiçbir konuda. Open Subtitles أنا لا مجرد كذبة لا أريد لك، هذا هو كل شيء، أي شيء.
    Bize verdiğinin hepsi bu. Kim bu Deep Throat ? Open Subtitles هذا هو كل ما أعطانا إياه من هذا الشخص ذو الصوت العميق ؟
    Sadece onu görmek istedi. hepsi bu. Open Subtitles لقد أرادت رؤيته فقط هذا هو كل ما في الأمر
    Zevki paylaşmayı sevdim, O kadar. Open Subtitles أحببت مشاركتك النشوة ولكن هذا هو كل شيء.
    Birkaç kez dışarıya çıktık, O kadar. Open Subtitles لقد خرجنا قليلاً مع بعضنا البعض هذا هو كل الامر
    Sadece biraz kötü şansımız var O kadar. Open Subtitles . إنظري ، لدينا فقط حظ سيء ، هذا هو كل شيء
    - Sevgin Bu kadar mı? Open Subtitles هل هذا هو كل ما لديك من إمتنان هدايا بخمس دولارات فقط ؟
    Şimdilik Bu kadar, gidebilirsiniz. Open Subtitles حسناً , هذا هو كل شىء تقريباً يمكنك الرحيل
    Hayır, endişeleneceğin bir tek bu vardı. Open Subtitles لا كلا هذا هو كل ماعليك أن تقلقي بشأنه
    Nasıl bir belaya düştüğümüzün farkında mısın? Milletin konuştuğu tek şey bu. Open Subtitles هل تعرف ماهي المشكله التي نمر بها الأن هذا هو كل مايتحدثون عنه في الأعلى
    Hepsi senin hatan, büyük, küstah... Open Subtitles هذا هو كل ما تبذلونه من خطأ، كنت كبيرة، دافت...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more