"هذا يسبب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu
        
    Eminim ki hepiniz biliyorsunuz, Bu tarımsal ve çevreci topluluklar arasında kayda değer anlaşmazlıklara yol açtı. TED وانا متاكد ان جميعكم يعلم ان هذا يسبب العديد من الصراعات بين المجتمعات البيئية والزراعية
    Bu çok utanç verici baba, buraya geldiğine inanamıyorum. Ne? Open Subtitles يا إلهى ، هذا يسبب إحراجاً بالغاً يا أبى لا أستطيع تصديق إنك هنا
    Bu çok utanç verici baba, buraya geldiğine inanamıyorum. Ne? Open Subtitles يا إلهى ، هذا يسبب إحراجاً بالغاً يا أبى لا أستطيع تصديق إنك هنا
    Yabancı cisim. Bedenin ondan kurtulmak istiyor. Bu da ateşe neden oluyor. Open Subtitles عامل دخيل، يريد الجسد التخلص منه هذا يسبب الحمى
    Nikotin sakızın aşırı su kaybına, Bu da yıpranma ve aşınmaya yol açıyor. Open Subtitles أنت تلوك علكة النيكوتين و هي تسبب الجفاف و هذا يسبب ضرراً
    Bu onlar için çok zorluk demek. Kan, cesetler, evrak işi. Open Subtitles لا، هذا يسبب لهم المشاكل دماء وجثث ومعاملات
    Bak, biliyorum Bu şok oldu ama insanlar aldatır. Open Subtitles انظري، أَعْلم بأنّ هذا يسبب صدمة لكن الناسَ يَخْنون
    Bu tesisten bir çocuk ailesinin yanındayken tutuklanırsa bunun bir karşılığı olur. Open Subtitles عندما يعتقل طفلٌ من هذهِ المنشأة معَ والدٍ هذا يسبب إستجابة
    Ne yazık ki ormanlar Bu alanı sağlamak için yok ediliyor ve Bu da orman tahribine dayalı salınımlara neden oluyor. TED ‫و هذا يسبب انبعاثات‬ ‫من إزالة الغابات.‬ ‫ولكن إذا كانت المزارع القائمة تنتج ما يكفي من الغذاء ،‬ ‫فإن احتمال فقدان الغابات أقل.‬
    Bu yüzden geçmişe gidip Hitler'i öldüremeyiz, her ne kadar istesekte... çünkü Bu insan ırkının değişmesi veya yıkımı olabilecek... bir dizi olaylara sebebiyet verecektir. Open Subtitles لذلك ، لا يمكنكم العودة للماضي وقتل ـ هتلــــرـ لآن هذا يسبب سلسلة تفاعلات في الأحداث يمكن أن تغير أو حتى تدمر الجنس البشري
    Ve Bu da kafamı çok karıştırıyor. Open Subtitles و هذا يسبب لى إزعاجا ذهنيا كبيرا
    Biliyor musun, Bu başımı ağrıtıyor. Open Subtitles أتعلم ماذا ؟ ,هذا يسبب لي الصداع
    Pekala, gerçek şu ki son günlerde senin hayatın çok iyi gidiyor, Bu bende bir sürü tedirginliği... Open Subtitles ...في الحقيقة كانت حياتك تسير بشكل رائع مؤخراً ...و كان هذا يسبب الكثير من الأستياء لي
    Sesimi alçaltmayacağım. Bu senin için utanç verici mi? Open Subtitles لن أخفض صوتي هل هذا يسبب الإحراج ؟
    Şimdi, Bu planı birazcık karıştırıyor. Open Subtitles الأن, هذا يسبب تعديل طفيف في الخطة.
    Eğer Bu şey bende beyin hasarına yol açarsa, seni öldürürüm. Open Subtitles لو كان هذا يسبب تلفاً لمخي فسوف أقتلك
    Onu bulmak için elimden ne geliyorsa yapacağım eğer Bu senin için sorun teşkil ediyorsa, o zaman... Open Subtitles وإذا كان هذا يسبب لكَ ... مشكلة عليك فقط
    Bu onlar için sorun ve bunlar için zamanımız da yok. Open Subtitles هذا يسبب لهم المتاعب و نحن - لا وقت لدينا لكل هذا
    Bu sizin için bir sorun olacak mı? Open Subtitles هل هذا يسبب مشكله بالنسبه اليك؟
    - Seksi olduğumuzu. - Bu şey çok korkunç, Sam. Open Subtitles لذلك نحن هكذا هذا يسبب الإكتئاب، سام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more