"هذا يوجد" - Translation from Arabic to Turkish

    • var
        
    • bir
        
    Evet, kazak giymek isteyebilirsin. Florida da esen soğuk hava kitlesi var. Open Subtitles أنا لا أريد أن أرمي هذا يوجد شيء رائع سيحصل في فلوريدا
    Bunu düşünün. Eşya: Gündelik Nesnelerin Gizli Hayatı adında muhteşem bir kitap var. TED فكروا في هذا. يوجد كتاب رائع اسمه أشياء:الحياة الخفية للأشياء اليومية.
    - Yapabildiğini sanmamıştım. - Bende hala çok iş var. Open Subtitles لم اتوقع ان بداخلك كل هذا يوجد الكثير بداخلى
    Affedersin, bunda pudra şekeri var ve ben şekersiz istedim. Open Subtitles من فضلك .. هذا يوجد به سكر وأنا طلبته بدون سكر
    bir bardak suda Chicago şehrine haftalarca yetecek enerji bulunmaktadır. Open Subtitles هناكطاقةكافية فى قدح الماء هذا يوجد ما يكفى لتَشْغيل مدينةِ شيكاغو لأسابيعِ.
    İnan bana, o örgülü saçlarının altında minik boynuzlar var. Open Subtitles صدقيني , تحت ذيل الخنزير هذا يوجد قرون صغيرة
    Ve eğer bu onlardan kurtulmamı sağlamazsa, her zaman burada olan gerçek insan büyüklüğünde bir storm-trooper'ın var. Open Subtitles و إذا لم ينفرهم هذا يوجد دائماً أشياءك الضخمة
    Suçlaman gerekmez boşanma avukatları bunun için var. Open Subtitles انتِ لست مضطرة لهذا من اجل هذا يوجد محامين الطلاق
    Bu evde viski var, cin var ve beyaz bir piyano var. Open Subtitles في هذا يوجد "ويسكي" و مشروب "جن" و بيانو أبيض.
    Bunun ötesinde ise Anayasa Mahkemesi ve Vali var. Open Subtitles وخلف هذا يوجد المحكمة العليا والحاكم
    Kalbinde, bir yıldız hayaleti var. Open Subtitles في قلب كل هذا يوجد شبح لنجم ما
    ABD ve Kanada'da 8 ayrı sahamız var. Open Subtitles هذا يوجد منه في الولايات المتحدة و كندا
    Şuraya bakın. Deniz manzarası var! Havuzu da! Open Subtitles أنظر إلى هذا يوجد محيط هنا و بركة
    Ve , bunun arkasında ne var,... ..başka bir dünya mı? Open Subtitles إذن ... خلف هذا يوجد عالم آخر ؟
    Bunun içinde ucuz sahte bir gerdanlık var. Open Subtitles بداخل هذا يوجد عِقد خلاب رخيص
    Bu durum hoşuma gitmedi. Ters giden bir şeyler var. Open Subtitles لا يعجبنى هذا يوجد شىء خطأ
    Bu pakedin içinde bir anahtar var. Open Subtitles في هذا يوجد مفتاح
    Ben de düşündüm de... tanıdık bir arkadaşının olduğu yerden daha iyi neresi olabilir ki? Open Subtitles لقد أخبرتني أنك ستجدين لي عملاً وقدخمّنت.. هل يوجد مكان أفضل من هذا يوجد فيه صديق؟
    Burada işimiz bitince, seni mükemmel bir yere götüreceğim. Open Subtitles حسناً عندما ننتهي من هذا يوجد مكان ممتاز سأخذك إليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more