"هذه الأدوات" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu araçlar
        
    • bu araçları
        
    • Bu aletler
        
    • Bu aletleri
        
    • bu araçların
        
    • bu aletlerin
        
    • bu araçlara
        
    • bu eserlerden
        
    • uzak durmalıyım
        
    bu araçların tasarımı, istenilen kullanım biçimi, uyanık olduğunuz saatlerde dikkatinizi mümkün olduğunca çok bölmeye dayalıdır. bu araçlar bu şekilde tasarlanmıştır. TED الهدف الحقيقي لتصميم تلك الأدوات هو أن تشتت إنتباهك بقدر الإمكان خلال ساعات اليقظة، هكذا صُممت هذه الأدوات للاستخدام.
    Böylece size gösterdiğim bu araçlar bilim, sanat ve tasarım arasında garip bir yerde kaplıyorlar. TED إذن، كل هذه الأدوات التي أريتكم نوعاً ما تحدث في هذا الفضاء الغريب مكاناً ما بين العلم، الفن والتصميم.
    En fazla önem içeren bağlamlarda, insanların parmak uçlarına bu araçları getirebiliriz. TED يمكننا تقديم هذه الأدوات لتكون في متناول الجميع في الحالات الأكثر أهمية.
    Bu aletler olmasa asla öğrenemezdik. Open Subtitles و التي لم نكن لنعرفها أبدأ بدون هذه الأدوات
    Bu aletleri kullanacak zekaya sahip değiller. Open Subtitles كيف؟ أنهم ليسوا أذكياء ليستعملوا مثل هذه الأدوات
    Bu tedavi kararlarına bir kez aşina olduğumuzda, yine şahsen ya da sevdiğimiz kişiler ve aileden biriyle, bu araçların yararlarını, değiş tokuşunu ve limitlerini de çok çabuk öğreniriz. TED و لحظة انغماسنا في القرارات العلاجية ومرة أخرى سواء بصفة شخصية أو عن طريق الأشخاص الذين نحبهم أو أفراد العائلة، كذلك سريعا جدا ما نعلم المحاسن والأفضليات وحدود هذه الأدوات.
    hepsi güzel, ama bunun hakkında düşünmeye başladığınızda, bu aletlerin insanlarla paylaşılması gerektiği açık. TED هذا جيد تمامًا، ولكن عند التفكير بالأمر، ينبغي مشاركة هذه الأدوات مع الناس.
    MO: Dahilik gerektiren bir iş değil bu. bu araçlar apaçık belli ve insanlar da bu araçları istiyor. TED مورغان أونيل: انها ليست باختراع للذرة. هذه الأدوات هي واضحة والناس يريدونها لهم.
    bu araçlar parazitin aslında ne kadar da karmaşık olduğunun daha açık bir görüntüsünü veriyor. TED هذه الأدوات مدّتنا برؤية أوضح عن مقدار التعقيد في الطفيلي حقيقةً.
    Açıkça konuşmak risklidir, fakat bu araçlar açıkça konuşma riskinizi azaltacaktır. TED التحدث محفوف بالمخاطر، لكن هذه الأدوات ستُخفّض مُخاطرة التحدث عنك.
    Bunu deneyimlemek için, bu araçları edinmek için paraya muhtacız. TED حسناً نحن بحاجة للمال لتجربة ذلك للحصول على هذه الأدوات هناك
    Alvin, yazılım mühendisimiz ve ortağımız bu araçları kurdu. TED ألفين، مهندس البرمجيات لدينا والشريك المؤسس، هو من قام ببناء هذه الأدوات.
    Bu aletler çok eski, 1. Dünya Savaşı öncesinden kalma. Open Subtitles هذه الأدوات هي في الواقع قديمة تعود لما قبل الحرب العالمية الأولى
    Bu aletler kilitli ızgarayı kırmak için. Open Subtitles هذه الأدوات من أجل تحطيم القفل
    Bu aletler bin yıldan uzun süre önce miras kaldı. Open Subtitles هذه الأدوات توارثناها لألف عام
    Çoğu kez insan eti kasaplığı öyle muazzamdı ki, aşırılıktan vazgeçmek için Bu aletleri kullandılar. Open Subtitles في أغلب الأحيان كانت مجزرة اللحم الإنساني تذكارية جدًا، وإستعملوا هذه الأدوات لطرد الزيادات
    Burada çalışacaksam, içerisinin iyice aydınlatılmasını ve tüm Bu aletleri istiyorum. Open Subtitles إذا كنتُ سأعمل هنا فأنا أحتاج لإضاءة أكثر وأريد كل هذه الأدوات
    Toplulukların kullanması için inşa etmeye çalıştıkları ve daha özgür olabilecek olan bu araçların kurumlar tarafından kontrol edildiğini gördüler. TED وجدوا أن هذه الأدوات التي كانت تحت سيطرة المؤسسات من الممكن أن تتحرر أيضا وتصبح في متناول كل تلك الجماعات التي أرادوا بنائها و دعمها.
    İşte o zaman bu aletlerin potansiyeli gerçeğe dönüşür. TED وذلك عندما يمكنُ أن تصبح إمكانات هذه الأدوات حقيقة واقعة.
    Sen bu eserlerden çok daha popülersin. Open Subtitles أنّك أكثر شعبيًا من هذه الأدوات.
    Kesinlikle onlardan uzak durmalıyım. Open Subtitles أنا بالتأكيد سأتحاشى هذه الأدوات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more