Burası ev değil, anıt mezar. Bu kanepe dışında hiçbir yeri rahat değil. Sanki akvaryumda yaşamak gibi. | Open Subtitles | إنه ليس منزلاً , إنه قبر ضخم , لاشئ مريح هنا سوى هذه الأريكة , الحياة هنا تشبه الحياة في حوض أسمال الزينة |
Bu kanepe sanırım çekilmiyor, en iyisi kendime katlanabilir yatak ayarlamak. | Open Subtitles | لا أظن بأن هذه الأريكة يمكن سحبها يبدو بأني سأجلب لي سريراً متحرك |
Bu kanepe sırtımı mahvediyor. Aslında, biliyor musun | Open Subtitles | يجب أن أحصل على بعض الهواء هذه الأريكة تؤلم ظهري |
Burada tehlikeli bir görevde olduğumuzu biliyorum, ama ben Bu kanepeyi alıyorum. | Open Subtitles | هل تعلم ماذا؟ أعلم أننا نقوم بـ عمل خطير هنا لكنني سآخذ هذه سآخذ هذه الأريكة |
Bu koltuk rahatmış. | Open Subtitles | يا رَجُل, كم هيَّ مُريحةٌ هذه الأريكة |
Marcie, o kanepeyi daha fazla çekip durma! | Open Subtitles | مارسي، لا تسحبي هذه الأريكة ! أكثر من ذلك |
Bazen geçmiş, gelecek olabilir. Tıpkı Bu kanepe gibi. | Open Subtitles | أحيانا ماضيك قد يكون مستقبلك كما هي هذه الأريكة |
Bu kanepe bir barmış gibi davransan nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو تظاهرت أن هذه الأريكة حانة؟ |
Bu kanepe de nereden geldi? | Open Subtitles | من أين أتت هذه الأريكة ؟ - هذه الأريكة ؟ |
Bu kanepe o koltuktan çok daha rahat. | Open Subtitles | هذه الأريكة مريحة أكثر من ذلك الكرسي |
Bu kanepe insanların uyuması için icat edilmemiş. | Open Subtitles | لم تكن هذه الأريكة مبنية بالتحديد للنوم |
Keşke Bu kanepe konuşabilse. | Open Subtitles | لو كان باستطاعة هذه الأريكة التحدث |
Peki, Bu kanepe nereden geldi? | Open Subtitles | من أين جاءت هذه الأريكة ؟ |
Bu kanepeyi örnek alalım mesela ilk başta çok rahat geliyor ama bir zaman sonra sırtına derin acılar verecek. | Open Subtitles | حسناً، هذه الأريكة على وجه الخصوص، مُريحة للغاية في الجلسة الأولى، ولكن بعد فترة، ستعطي ظهرك كارثة كبيرة. |
Bize Bu kanepeyi verdiniz, fakat en büyük hediyeniz ne biliyor musun? | Open Subtitles | لقد قدمت لنا هذه الأريكة لكن أعظم ما قدمته لنا حقا؟ |
Bu koltuk bu adamı bulana kadar en yakın arkadaşım olacak. | Open Subtitles | هذه الأريكة ستكون صديقتي المفضلة |
Bu koltuk beni şişman mı gösteriyor? | Open Subtitles | هل هذه الأريكة تجعلني أبدو بديناً؟ |
Marcie, o kanepeyi daha fazla çekip durma! | Open Subtitles | مارسي، لا تسحبي هذه الأريكة ! أكثر من ذلك |
Bayıla bayıla oturduğun bu yer başka kimsenin oturamadığı bu yer, itirazlarına karşı ben bu koltuğu satın aldığım için var. | Open Subtitles | المكان الذي تحب أن تجلس به، الذي لا يُمكن لغيرك الجلوس به، متواجد فحسب على الرغم من إعتراضك ولكن أنا من أشترى هذه الأريكة. |
- Hastanenin eşyalarını çalamazsın. - Bu kanepeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | ـ لا يُمكنكِ سرقة أثاث المشفى ـ أنا أحتاج هذه الأريكة |
şu kanepeyi çekelim, lütfen. | Open Subtitles | أوّد أن أبدّل هذه الأريكة , من فضلكم |
Ben de bir karar aldım. Kıçımı bu koltuktan kaldıracağım. | Open Subtitles | أنا أيضاً اتخذت قراراً، سأنتقل من هذه الأريكة |
Brian,bu kanepenin burada olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت تعلم أن هذه الأريكة كانت هنا؟ |