Neden böyle çocukça davranıyorsun ve çocuklara böyle şeyler yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت طفولي جدا وتقوم بمثل هذه الامور للفريق ؟ |
Benim yaşımdaki erkeklerin başına böyle şeyler gelmez. | Open Subtitles | مثل هذه الامور لا تحدث للرجال في مثل عمري |
böyle şeyleri aklına getirmeden yas için kendine az zaman ayırmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تأخذ الوقت لنحزن, لا نفكر في مثل هذه الامور, |
Onunla alay ettim ama kadınlar bu işleri bilir. | Open Subtitles | سخرت منها لكن النساء حكيمات في مثل هذه الامور |
Çamura düşüp, ardından kafana demir bir çizme yemek nasıl bir şey haberin var mı? | Open Subtitles | تَعْرفُ مثل هذه الامور كالسُقُوط في الطينِ و ركل في الرأسِ بحذاء حديديِ؟ بالطبع لا. |
Hayvan koruma ekibini arayacağım. Genelde bu tarz meselelerle ilgilenirler. | Open Subtitles | سأتصل برعايه الحيوانات فهم يتولوا هذه الامور |
Bu yüzden kendime soruyorum, nasıl değiştirebilirim? bu şeyleri nasıl değiştirebilirim? | TED | فطرحت على نفسي تساؤلاً .. كيف يمكنني ان اغير هذه الامور .. كيف يمكنن ان احدث تغيراً |
Tüm bunları sana neden anlattığımı anlamıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعرف لماذا اقول لكى كل هذه الامور |
Ne bileyim.. de.. yani.. oluyor böyle şeyler ya. | Open Subtitles | أنا لا أعرف , ولكن , آه , هذه الامور تحدث. |
Ama olur böyle şeyler Sahip olduğunuzla yetinirsiniz. | Open Subtitles | وعندما تواجه مثل هذه الامور, عليك التعامل مع ما لديك |
Sizin gibi beyler böyle şeyler yapmamalı. | Open Subtitles | والاولاد امثالكم لا يجب ان يفعلوا مثل هذه الامور |
Dinle, dostum. Biliyorsun, bâzen.. ...böyle şeyler kendiliğinden çözülebiliyor. | Open Subtitles | حسناً، اسمع يا رجل، احياناً هذه الامور تحل نفسها. |
Ben böyle şeyler yapmam. | Open Subtitles | هذا تفسير ستيف ،ليس تفسيري انا لا افعل هذه الامور |
Normalde böyle şeyler yapmam. | Open Subtitles | انا لا اقوم بمثل هذه الامور عادة |
Geri kafalı biri varsa, o da sensin. böyle şeyleri dert etmez o. | Open Subtitles | انت قديمة الطباع وحسب اما هي فلن تمانع هذه الامور |
Zeki insanların böyle şeyleri aştığını sanırdım. | Open Subtitles | اعتقدت ان الاشخاص الاذكياء يتعالون عن هذه الامور. |
eğer gerçekten gideceğini bilseydim, ...hala buradayken, ...bana böyle şeyleri öğretmesini isterdim! | Open Subtitles | لو كنت اعلم انه سيرحل حقا لكنت جعلته يعلمني هذه الامور بينما ما زال هنا |
O bu işleri model olarak asla yapmaz | Open Subtitles | هي لن تفعل مثل هذه الامور كعارضه ابدا |
King bu işleri genelde dışarıdan birilerine yaptırır. | Open Subtitles | الملك يحول الى هذه الامور عادة |
Hiç İngilizce duymamak nasıl bir şey, biliyor musunuz? | Open Subtitles | تَعْرفُ مثل هذه الامور مَا سَمعَ لغةَ إنجليزيةَ؟ |
Gözlerine inanamamanın nasıl bir şey olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | تعرف مثل هذه الامور لست لكي يكون قادر على إئتمان عيونك الخاصة؟ |
Fakat bil ki uzun süredir bu tarz işlerin içindeyim sen babasının gölgesinde koşuşturan ufak bir çocuk olduğun zamanlardan beri. | Open Subtitles | لكن عليك أن تفهم بأنني اقوم بمثل هذه الامور منذ أن كنت صبيا تحمل شارة فاشلة, وتلاحق ظل أبيك. |
Fırsatın varken, bu şeyleri söylemek o kadar önemli ki... çünkü bitince, her şey bitiyor. | Open Subtitles | من المهم جدا قول هذه الامور عندما تكون قادرا لأنه عندما ينتهي الأمر فسينتهي |
Tüm bunları kabul ettim ama sanırım düğünümüzün ne için olduğunu unutuyorsun. | Open Subtitles | إسمعي ,كنت اوافق على كل هذه الامور ولكن أظن انك نسيت عن ما يفترض ان يكون هدف هذا الحفل |