"هذه القاعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu oda
        
    • bu odada
        
    • bu odadakilerin
        
    • olan o
        
    • Bu salon
        
    • bu salondan
        
    • salonunda
        
    • ki bu
        
    • buradaki
        
    Bu oda ile ilgili ben de çok fazla şey bilmiyorum. Open Subtitles لسوء الحظ , لا تزال تفاصيل هذه القاعة لغزاً بالنسبة لي
    Bu oda ile ilgili ben de çok fazla şey bilmiyorum. Open Subtitles لسوء الحظ , لا تزال تفاصيل هذه القاعة لغزاً بالنسبة لي
    Dün bu odada Bölge Savcısı yardımcısının burnunu çimdiklediğiniz doğru mu? Open Subtitles قمتَ بالنقر على أنف مساعد المدّعي العام في هذه القاعة بالتحديد؟
    Ve biz de sonuç olarak, DNA dizilerini, mesela bu odada, kendi aramızdakileri karşılaştırırken bazı mutasyonlar görebiliriz. TED ويمكننا ان نرى حينها النتائج جراء ذاك الخطأ عندما نقارن الحمض النووي الموجود في داخلنا نحن هنا في هذه القاعة
    Ve çoğumuz -- ve sanırım ki, özellikle bu odadakilerin çoğu -- böyle şeylerle başetmek için küçük birer pekiyilik öğrenci, mükemmeliyetçi, yüksek hedefçiler oluruz. TED والكثير منا وخاصة من هم في هذه القاعة يتعامل مع النجاح في الحياة على انه مفهوم موازي للطلاب المتفوقون تماما الكاملون .. كثيروا الانجاز
    Burada en az konuşan, en sessiz olan o, ve sadece o edebiyatta gerçek bir kariyer yapabilir. Open Subtitles ،إنها أقل صخباً في هذه القاعة ،أكثر هدوءً والشخص الوحيد الذي بوسعه أن ‎.يحصل
    Bu salon atalarımızın yedinci neslin kaydını ilk attıkları yer. Open Subtitles هذه القاعة حيث أجدادنا تعاهدوا بينهم حول أبناء الجيل السابع
    Ülkenin en iyi doktorları bu salondan çıkıyor. Open Subtitles أن أفضل أطباء بلادنا درسوا في هذه القاعة
    Bu mahkeme salonunda daha önce yalancı şahitlik yapmışsanız suçunuza yenilerini eklememenizi tavsiye etmek istiyorum. Open Subtitles اذا كنت قد قمت بشهادة الزور فى هذه القاعة فاٍننى أنصحك ألا تزيدى على جريمتك
    Bu fikri daha önce yazmıştım, ve biliyorum ki bu salonda bu ansiklopedi için geçmişte önemli çabalar sarfetmiş insanlar var. TED لقد كتبت عن هذه الفكرة في السابق، واعرف أن هناك أشخاص في هذه القاعة الذين بذلوا جهوداً مقدرة فيها في السابق.
    Yani buradaki herkesten. Hepimiz şanslıyız. TED أتعرفون، كلنا في هذه القاعة الآن مباركون.
    Şu an Bu oda, tıp öğrencileriyle dolu. Open Subtitles هنا واليوم حيث تمتلئ هذه القاعة بطلاب الطب
    - Nerede Bu oda? - Alt koridorda. - Ne yaptığını görebildiniz mi? Open Subtitles في نهاية هذه القاعة هل رأيتِ ماذا كانت تفعل؟
    Bu oda benim en büyük başarım. Open Subtitles هذه القاعة و هدفها هو أكثر الأنجازات فخراً بالنسبة لي
    bu odada yeterli sayıda boşanmış ve düşmanlık nedir,öfke nedir bilen insan olduğuna eminim TED يوجد هنا، و أنا متأكد، ما يكفى من المطلقين فى هذه القاعة لكى تعلموا العدائية، الغضب، ومن يعلم ماذا أيضا.
    bu odada aynı sıkıntıyı yaşayan insanlar var. Bu siz değilseniz bile, ebeveynleriniz, kızkardeşiniz ya da belki bir dostunuz. TED هناك أشخاص في هذه القاعة يعانون من ذات المأزق، وإن لم تكن أنت، لربما كانوا والديك أو شقيقتك أو صديقك المقرب.
    Size itiraf etmeliyim ki Sör Ralph, Bu salon, unutmayı tercih edeceğim hayaletlerin varlıklarıyla dolup taşıyor. Open Subtitles لا بد لي أن أعترف لك, ايها السير رالف بأن هذه القاعة قد ملئت بحضور الاشباح التي يجب أن أنساهم
    Sonra bir daha bu salondan leş kokusu çıkmaz. Open Subtitles بعد ذلك، ستتشبع هذه القاعة برائحة الموت إلى الأبد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more