"هربتي" - Translation from Arabic to Turkish

• kaçtın
• kaçarsan
• kaçtığını
• kaçıyorsun
• kaçıp
• kaçtınız

Melez piçini geri almak için ilk fırsatta kaçtın yani.
إذن هربتي من أول فرصة ,أتتك لتعودي لهذا. المولود الوغد

Çocuktum, yalnızdım, ölmekten korkuyordum. Ve sen kendini kurtarmak için kaçtın.
لقد كنت طفلة وحيدة خائفة على حياتي وأنت هربتي لتنقذي حياتكِ.

Seni yakalarım diye korktuğun için mi Kang'ın yanına kaçtın?
ألم تكوني خائفة بأنني سأمسك بك، لهذا هربتي إلى منزل كانغ؟

Sanırım kaçarsan kendime yeni bir eş bulacağım.
أعتقد أنكِ إذا هربتي سأجد شريكاً تكاثرياً آخراً

Ben de gecenin yarısında evden kaçtığını,
حسناً . سأخبرها بأنك هربتي خارج المنزل في منتصف الليل

Sonra kocaman bir kurabiye yedik ve sen yanımdan öyle hızlı kaçtın ki saçın ağzıma girdi.
عن الكوكيز الضخمه التي اكلناها كنت هربتي من عندي ووضعتي شعرك في فمي

Düzgün bir veda edemeden kaçtın gittin.
حسناً , أنتِ هربتي قبل أن يمكنني أن أقوم بوداع لائق

Bu sefer Apaçiler götürmedi, sen kaçtın.
هذه المرة لم يخطفوك الأباشي أنت هربتي

Bu kadının ihtiyacı olan şey doktorunun ona bişeyler söylemesi, ve sen kaçtın.
تلك المرأة تحتاج إلى طبيبها لتقول لها شيئا, أي شيء, وأنتِ هربتي!

Seni, bir sirkte çalışmak için kaçtın diye biliyordum.
ظننت أنكِ هربتي لتنضمي إلى السيرك؟

Beckman yakında olmanı söyledi ama sen kaçtın.
,بيكمان" أمرتك بان تبقي على اتصال" لكنك هربتي.

O halde biz gelince niçin kaçtın?
إذاً لما هربتي عندما جئنا إليكِ؟

Sende kaçtın ve Robyn suçu kabul etmesine izin verdin.
لذلك هربتي , و جعلتي روبين تحاسب عنك

Buffy, dün akşam kaçtın gittin ve zavallı Angel'ı bir başına bıraktın.
إذاً يا (بافي) , هربتي ليلة أمس وتركتي (إنجل) الصغير وحيداً طوال الليلة

- Neden? Biğ yeğden mi kaçtın?
هل هربتي من مكان ما؟

Benden nasıI kaçtın?
كيف هربتي مني ؟

Benden nasıl kaçtın?
كيف هربتي مني ؟

Bir daha kaçarsan, yemin ederim seni sakat bırakırım!
إذا هربتي ثانية، أقسم أنني سأُقعِدك

Herkes senin, diğerleriyle birlikte kaçtığını sanıyor.
إنهم يعتقدون أنكِ هربتي ليلة أمس مع مجموعة من المرضى

Sen kaçıyorsun, ben de Drake'te güvenebileceğim tek kişiyi kaybediyorum.
لو هربتي ، سوف أخسر الشخص الوحيد في الدريك الذي يمكني الثقة به

İkinizi de bir ahırda sıkıştırdığını ve sizin yine kaçıp onu ölüme terk ettiğinizi duydum.
لقد سمعت أنه حاصركم أنتم الإثنين في حظيرة... وأنتِ هربتي وتركتيه ليموت...

Fakat şimdi şu organizasyon hakkında konuşmalısınız. Ona "program" diyordunuz ve onlardan kaçtınız.
"أما الآن، فأريدكِ أن تخبرينا بشأن التنظيم" الذي تسمينه "البرنامج" وقد هربتي منهم