"هرع" - Translation from Arabic to Turkish

    • koştu
        
    • aceleyle
        
    • koşarak
        
    1881’de doktor William Halsted, doğumdan sonra iç kanama yaşayan kız kardeşi Minnie’nin yardımına koştu. TED في عام 1881، هرع الطبيب ويليم هلستد لنجدةِ شقيقتِه ميني، التي كانت تنزف عقب الولادة.
    Herkes koştu ve göl kenarında yatan korkunç şeyin etrafında toplandı. Open Subtitles الجميع هرع وتجمع عند الحدث المريع عند حافة البحيرة
    Herkes koştu ve göl kenarında yatan korkunç şeyin etrafında toplandı. Open Subtitles الجميع هرع وتجمع عند الحدث المريع عند حافة البحيرة
    Finansmanı yöneten AB görevlisi boyanmış olan binaya aceleyle geldi. TED الفرنسي المسؤول عن التمويل المبعوث من الاتحاد الأوربي هرع لمنع عملية الطلاء
    Bavyera'nın müstakbel kralı Maximilian yardım edebileceği bir şeyler olup olmadığını görmek için felaket mahalline aceleyle gider. Open Subtitles ماكسميليان, ملك بافاريا المستقبلي هرع إلى مسرح الفاجعة ليرى إن كان يستطيع المساعدة
    Babaannem, üvey annem ve babam koşarak geldiler. Open Subtitles هرع أبي ، وزوجة أبي ، وجدتي إلى مصدر صوت بكاء الطفل
    Gillies, bir süre önce bize koşarak geldi sizin bilgisayarınıza zorla girip öldürdüğü adamın adresini almak için veritabanınıza girdiğini itiraf etti. Open Subtitles (جيليس) هرع إلينا منذ برهةٍ واعترف باِقتحامِ المكان والولوج إلى قاعدة البيانات وسحب عنوان الرّجل الذي قتله.
    Tanıtımı yapan kişi bir ara çok heyecanlandı bilgisayarına koştu ve üç saniye içinde Goldman Sachs'ın menkul değerler listesini çıkardı. Open Subtitles لقد أنفعل التقنى الذى عمل هذه التجربة جدا و هرع إلى الكمبيوتر و أخرج المعلومات منه فى ثوانى قضية مستندات جولدمان ساكس
    Ona doğru koştu ama çok geç kalmıştı. Bebek ölmüştü. Open Subtitles هرع أليها لكنه كان متأخراً الطفل كان قد مات.
    Yenilen ordu, kontrolsüzce, mantıksız bir panik içinde sınıra koştu. Open Subtitles -جيش مهزوم.. لا بل أحد العصابات الغوغائية هرع نحو الحدود في ذعر غير شعوري
    Tanrım, John bir oğlu olduğunu öğrendiğinde kasabaya koştu. Open Subtitles عندماعرف(جون)انلديه ابن, هرع إلى البلدة
    Sağ kanada giderek kendi ölümüne koştu! Open Subtitles ! لقد هرع لموته على الجانب الأيمن !
    Çift ırklı Musevilikle ilgili bir parça içeren yeni ve daha tartışmasız bir Noel bölümü aceleyle çekildi ve yayınlandı. Open Subtitles والذي جعلهم يصوروا حلقة أقل إثارةً للجدل وكل التمثيل المهدى لثنائي العرق اليهودي هرع في الإنتاج وعُرِض بمكان
    Daha sonra da, uzlaştığımız üzere, aceleyle onun yanına katıldı. Open Subtitles بعد أن أذعن لاتفاقنا, هرع للحاق بها.
    aceleyle buraya geleceğine evine koşardı. Open Subtitles كان قد هرع المنزل بدلا من التسرع هنا.
    Bay Arkin, antrede ateş ederken vurulmuş ve arada özel timden başka biri koşarak gelmiş ve buradan 3 kez ateş etmiş. Open Subtitles السيد ـ (أركن) ـ سقط صريعاً في هذا الموقع وسط تبادل إطلاق النار بينما عضو آخر من فرقة الدفاع المشتركة هرع في إطلاق ثلاثة أعيرة نارية من هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more