"هزت" - Translation from Arabic to Turkish

• salladı
• şok
• sarsıldı
• sarstı
• silkti
• salladığı
• şoke eden

Anita derin bir iç çekti, gözlerini kapattı, kafasını salladı, kalbime saplanan, acı bir şekilde açık, ve nihai bir sesle cevap verdi.
أخذت أنيتا نفسا عميقا أغلقت عينيها ثم هزت برأسها و قالت بلهجة متألمة و واضحة

Boyu iki buçuk metre falandı heralde, ve tek eliyle beni yere yapıştırabilirmiş gibi görünüyordu, ama bunun yerine başını salladı ve "Hey, gerçekten güzeldi. Teşekkürler." dedi. Bir aydınlanma oldu.
ربما طولها ثمانية أقدام وبدا وكأنها قادمة لكي تضربني بيد واحدة لكن بدلا من ذلك هزت لي رأسها وقالت : " لا تخافي لقد شعرت بذلك .. " وهنا امتثلت للمسرح

Rehine olanlardan sonra şok geçirdi. Polis rehinenin zarar görmediğini söyledi fakat psikolojik olarak sarsıldığı açıkça görülüyor.
في حادثة الرهينة التي هزت المدينة الشرطة أكدت أن الرهينة لم تصب

Bir araştırma Darwin'i şok etti.
إحدى ورقات البحث هزت داروين في صميمه.

Şehrimiz ve eyaletimiz bombalama olayı ile sarsıldı.
حيثُ يُشتبه في إنفجار سيارة مفخخة هزت المدينة والولاية

Ve hapşırık -- bedenini sarstı, onu birazcık hayata döndürdü.
والعطسة - هزت جسده، مما أعاده مرة أخرى للحياة قليلًا.

Onu uyardım, ama bana omuz silkti.
لقد حذرتها لكنها هزت كتفيها

Yaz renkli güneş, kalbimin yelkenini salladığı zaman, natsu-iro taiyou ga kokoro no ho o yuraseba uçup git kasvetli mavi deniz... fly away glum blue sea...
{\1cH00eaea00}{\3cH000f0f0f}"قـروب "قــطــعــة واحــدة {\1cH000f0f0f}{\3cH00ffffff}... عندما هزت شمس الصيف الملونة شراع قلبي

Annem başını salladı ve şöyle dedi: "Zavallı John."
والدتي هزت رأسها وقالت جون المسكين

Suçlamalar çekirdek için Wall Street salladı yaklaşık 14 milyar dolar olarak yatırım Michov ile hesaba olan için .
التهم هزت بورصة وول ستريت" فيّ الصميم" ما يقرب من 14 مليار دولار استثمرت وأصبحت "في عداد المفقودين من قبل شركة "ميكوف

Savaşımız yeri göğü salladı.
معركتنا هزت جميع أنحاء الأرض

Annem ise başını salladı ve "Katie bu şeyi her kullanışında sana söylemiştim dememeden ne kadar... nefret ettiğini hatırla" dedi.
وأمي هزت رأسها فحسب وقالت: "كاتي) ، في كل مرّة تركبين هذا الشيء)" تذكّري فحسب كم كنتِ تكرهين" "سماعي أقول لكِ : "قلت لكِ ذلك"

Sonra başını salladı
ثم هزت رأسها

Bu hikaye dünyanın gizli örgütlerini şok etti.
... هذه القصة هي التي هزت أسس هذا العالم السري

Ama geçen haftaki olay bende şok etkisi yaratdı.
ولكن كان لي هذه التجربة في نهاية الأسبوع الماضي أن حقا... هزت لي.

Beyaz perdenin böyle dev bir ismi bugün toprağa verilince tüm dünya şok ve mateme boğuldu.
في مأساة كبيرة" "هزت أرجاء العالم "قد صدمت الجميع" "خيمت على يومنا هذا"

Kabul etmeliyim ki onlara olan güvenim sarsıldı.
عليالاعتراف. ثقتيفيهمقد هزت.

Kabul ediyorum.. onlara güvenim biraz sarsıldı.
ثقتيفيهمقد هزت.

Daha işin başında 90'ların ortasında devasa çelik heykelleri ile sanat dünyasını sarstı.
منذ اللحظة الأولى هزت عالم الفن في منتصف التسعينات بعملها الفولاذي الضخم

Dünyayı sarstı ve mobil spa'yı yerle bir etti.
بووم هزت الأرض و المنتجع المتنقل سقط

Yahudi yeraltı örgütü Shin Bet'i istihbarat anlamında gerçekten şoke eden bir hadisedir.
كانت قصة الجماعة اليهودية السرية، حادثة هزت حقاً حكمة مخابرات جهاز الشاباك