"همست في" - Translation from Arabic to Turkish

    • fısıldadı
        
    • fısıldardı
        
    Eğer Lina kulağına fısıldadıysa, ki az önce kulağıma fısıldadı, bu şansı kaçıramam. Open Subtitles انها لينا لقد همست في أذني ...وإذا همست ...في أذني يمكنني أن أخذ تلك الفرصة
    "Sana bu hayatın izin verdiği tüm sevgiyi vereceğim diye fısıldadı, bunun üzerine en sonunda bacaklarını aralayıp ona evin yolunu gösterdi." Open Subtitles سأمنحك كل ما على الأرض من حب هكذا همست في اذنه" "واثناء ذلك مدت نفسها تحته" "و أخذته إلى دياره اخيراً
    Çünkü kulağıma fısıldadı. Open Subtitles لأنها همست في أذني،ـ
    Charlotte'u götürmelerinden önce, kulağıma bir şey fısıldadı doktorundan korktuğunu söyledi. Open Subtitles قبل أن يقتادوا (تشارلوت) همست في أذني بأمر ما. قالت إنها تخشى طبيبها.
    Geldi kulaklarıma fısıldadı. Open Subtitles " ببطء همست في أذني "
    Aklıma yalanlar fısıldadı. Open Subtitles -لقد همست في أذني بأكاذيب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more