- Birsürü günlük tutardı. - Burada ya da ofiste değiller. | Open Subtitles | ــ أنه يحتفظ بها ــ هم ليسوا هنا أو في المكتب |
Arkadaşınız olduklarını biliyorum ama şu anda üçüncü şahıstan daha fazlası değiller. | Open Subtitles | أعلم أنهم أصدقاؤك, ولكن في الوقت الحالي، هم ليسوا سوا طرف ثالث. |
Seni arayan adamlar var, pek de iyi niyetli değiller. | Open Subtitles | هناك بعض الاشخاص يبحثون عنك و هم ليسوا لطيفين للغاية |
Onlar gerçek rockçular değil. Onlar taklit. | Open Subtitles | هم ليسوا كراسي روك حقيقية إنهم ألغاز محيرة |
Ancak bir endüstriyel tasarımcı açısından bakarsak, yeterince iyi değiller. | TED | ولكن من الأفضلية للمصمم الصناعي، هم ليسوا هناك حقًا. |
Onlar orada intihara meyilli değiller, üstesinden gelmişler ama bu adamlar asla zayıf noktalarını paylaşabileceklerini düşünmüyorlardı. | TED | هم ليسوا انتحاريين من وقت لآخر قاموا بتجاوز الأمر، هؤلاء الناس لم يشعروا من قبل أنه بإمكانهم مشاركة ضعفهم. |
Kötü insanlar değiller; onların kontrolden çıkmasına biz neden olduk. | TED | هم ليسوا سيئين، لقد تركناهم فقط يخرجون عن السيطرة. |
Hala o teknede olup olmadığımdan emin değiller. | Open Subtitles | هم ليسوا متأكدين اذا ما كنت على متن القارب أم لا |
Çocuklarınız burada... ama değiller. | Open Subtitles | اطفالكم هنا ولكن في الحقيقه هم ليسوا هنا |
değiller. Biranın güzelliği de burada. Bütün erkekleri aynı yapıyor. | Open Subtitles | هم ليسوا ، ذلك الشئ العظيم حول البيرة إنها تجعل كل الرجال متشابهين |
Çıplak değiller, birşeyle kaplılar. | Open Subtitles | حسنا , هم ليسوا عراة انهم يلبسون شيئا ما. |
Onlar küçük değiller, onlar birer şeytan. | Open Subtitles | هم ليسوا صغار .. هم شياطين يا شمباك لماذا تقذفون الأوانى ؟ |
Korsanlar Sparrow'u hücresinde bıraktı, yani müttefik değiller. | Open Subtitles | القراصنة الذين غزوا هذه القلعه تركوا سبارو أسيراً لهذا هم ليسوا حلفائه |
Korsanlar Sparrow'u hücresinde bıraktı, yani müttefik değiller. | Open Subtitles | القراصنة تركوا سبارو بالزنزانة ولهذا هم ليسوا حلفاءه |
Belki sen de vaftiz anneni bulabilirsin. Çok da kötü değiller. Hepsinin çok büyük ve korkunç olduklarını sanmıştım. | Open Subtitles | لربّما أنتك تستطيعين ايجاد امك الروحيه . هم ليسوا سيئون جدا. |
Ona ne olduğundan emin değiller, fakat saldırı planını yeniden düzenlemeleri gerekiyor. | Open Subtitles | .. هم ليسوا متأكدين بخصوص ذلك و لكن عليهم إعادة تشكيل خُطْة الهجوم |
- Adamlarının asılacağını duydum. - Benim adamlarım değiller. | Open Subtitles | . سمعت أن رجالك سوف يشنقون . هم ليسوا رجالى |
İsveçli değil onlar, Mac, Norveçli. | Open Subtitles | هم ليسوا سويدة , ماك انهم نيروجيين |
Evet. Demek istediğim benim değil, onlar Javed'in çocukları. | Open Subtitles | أقصد هم ليسوا أطفألى بل أطفال جافيد |
Aşağılık herifler biz olamadığımız için bizden nefret ediyorlar. | Open Subtitles | يمارسون الجنس مع الحقدنا ' يجعل هم ليسوا نا. |
Hadi ama. Ben tüm arkadaşlarını bilirim ve hiçbiri bu tarz insanlar değil. | Open Subtitles | كفى رجاءً, أنا أعرف كل أصدقائك و هم ليسوا كهذا أبداً |