Devamlı duyduğum bir efsane var. | Open Subtitles | هناك أسطورة اسمعها دائماً. الناس يقولون لي: |
Belki de doğruyu söylüyorlar. Siyah yelkenli hayalet gemi ile ilgili korkunç bir efsane var. | Open Subtitles | هناك أسطورة مخيفة عن سفينة أشباح مع أشرعة سوداء |
Oraya uzaylıların yüzyıllar önce indiğine dair eski bir efsane var. | Open Subtitles | كان هناك أسطورة قديمة أن فضائيين حطّوا هناك منذ قرون |
Ölen şövalyelerin güçlü atlar olarak döndüklerine dair bir efsane vardır. | Open Subtitles | هناك أسطورة عن الفرسان تعود إلى الأحصنة العظيمة |
Ruhunuzun girebileceği iki kapı olduğuna dair bir efsane vardır. | Open Subtitles | هناك أسطورة بأن هناك بوابتان روحك يمكن أن تدخلهم |
Tapınakçı hazinesinin efsanesi var ve efsane lekelendi. | Open Subtitles | هناك أسطورة كنز الفارس، والصدأ يفسد الأسطورة. |
Birkaç sene önce hacker'lar arasında bir sokak efsanesi vardı. | Open Subtitles | خلال السنتين الماضيتين ، كان هناك أسطورة محلية ، بين المخترقين |
Birkaç nesilde bir Tanrıların, güçlerini insanlara hatırlatmak için buraya bela gönderdiğine dair buradaki insanlar arasında bir efsane var. | Open Subtitles | هناك أسطورة بين الناس أن بين كل بضعة أجيال ترسل السماء طاعونًا إليهم لتذكرهم بقوتها |
bir efsane var. Bir adamdan duydum. | Open Subtitles | هناك أسطورة سمعتها من رجل في مؤتمر |
Dinleyin, birinci haçlı seferi sırasında bir efsane var Türkler'in özel bir savaşçı tarikatı varmış ve söylenene göre bu savaşçılar savaş alanında hiçbir şekilde durdurulamazlarmış. | Open Subtitles | والآن, انصيتوا , كانت هناك أسطورة أنه خلال الحملة الصليبية الأولى كان لدى الاتراك محربون من النخبه و وهؤلاء المحاربين أُشيع انهم لا يمكن ايقافهم |
- bir efsane var, çeşmeden birinin bozuk parasını alırsan, o sana âşık olur. | Open Subtitles | - هناك أسطورة , إذا كنت تأخذ العملة شخص ما من فونتانا , ط / أنها سوف تقع في الحب معك. |
Ama Joseph Stalin'in büyük çaba sarf ettiğine dair bir efsane var. | Open Subtitles | هناك أسطورة عن (جوزيف ستالين) صنعت الجهود العظيمة |
Aramızda bir efsane var. | Open Subtitles | هناك أسطورة بيننا. |
Aramızda bir efsane var. | Open Subtitles | هناك أسطورة بيننا. |
Ölen şövalyelerin, harika atlar olarak yeniden doğduğuna dair efsane vardır. | Open Subtitles | هناك أسطورة عن الفرسان تعود إلى الأحصنة العظيمة |
Sadece en güçlü Confessorlerin sahip olduğu söylenen kadim bir sihre dair bir efsane vardır. | Open Subtitles | هناك أسطورة عن السحر القديم. والذي لا يمتكله إلا أقوى المؤمنات.. |
Lear derler bir kral hakkında bir efsane vardır, onunla çok ortak yönümüz var. | Open Subtitles | "هناك أسطورة لملك يدعى "لير والذى أشاركه بعض الصفات |
Denizlerde yaşayan adamı anlatan bir efsane vardır. | Open Subtitles | هناك أسطورة لرجل يعيش تحت البحر |
Benim gezegenimde senin gibiler için bir efsane vardır. Adı, Footloose. | Open Subtitles | على كوكبي هناك أسطورة عن أناس مثلك، تدعى "فوت لوس: |
Büyük büyükbabamın köyünden bir çobanla ilgili bir efsane vardır. | Open Subtitles | هناك أسطورة عن راع من قرية جد أبي |
Grainman'in 25 yıl önce, Wilton Knight için yaptığı bir araba hakkında anlatılan bir şehir efsanesi var. | Open Subtitles | هناك أسطورة محلية هنا عن سيارة بناها جرايمان منذ خمسة و عشرين عاما لحساب والتون نايت |
Hacker'lar arasında "İskelet Anahtar" denilen bir şehir efsanesi vardı. | Open Subtitles | كان هناك أسطورة محلية ، بين المخترقين "عن شيء اسمه "المفتاح الهيكلي |