Ama anladığım kadarıyla, onu havuzdan anımsayan bir tanık var. | Open Subtitles | ولكن مما فهمت هناك شاهد يثبت أنه قريب من المسبح |
Tüm kanıtlar bunu gösteriyor, ama böyle olmadığını düşünen bir tanık var. | Open Subtitles | حسنا، تشير كلّ الدلائل إلى ذلك لكن هناك شاهد واحد لا يعتقد ذلك |
Muhtemel bir tanık var ama Patty üstüne gitmek için yeterli kozumuz olduğunu düşünmüyor. | Open Subtitles | هناك شاهد محتمل وحيد ، ولكن باتي لا تظن أنه لدينا ما يكفي من القدرة |
bir tanık çıktı, cinayet silahında da parmak izlerini bulduk. | Open Subtitles | كان هناك شاهد ووجدنا بصماته على سلاح الجريمة |
Pakistan'da kör bir kız tecavüze uğradı, ama sadece bir şahit var. | Open Subtitles | في (باكستان)، تغتصب فتاة عمياء لكن هناك شاهد |
Bunun yanı sıra muhtemel bir görgü tanığımız var. | Open Subtitles | أيضاً هناك شاهد محتمل إنساني طيب كان يهرول |
Onları bulamadınız mı? Onları götürülürken gören bir tanık var. | Open Subtitles | هناك شاهد رآهم وهو يأخذهم. |
Mücadeleyi duyan bi tanık var. | Open Subtitles | كان هناك شاهد سمع الشجار |
Bir tanık var, Michael... | Open Subtitles | كان هناك شاهد ، مايكل |
Başka tanık var demekle ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | ماذا تعني بأن هناك شاهد آخر؟ |
Evet bir tanık var. | Open Subtitles | نعم, هناك شاهد. |
Bir tanık var mıydı? | Open Subtitles | هل هناك شاهد على هذا ؟ |
Sadece bir tanık var. | Open Subtitles | هناك شاهد واحد فقط. |
Doğu Cleveland'da ki Aisha Rawlins dosyasında sekiz yaşındaki bir Afro-Amerikan kızın bir araca bindiğini gören, bir tanık varmış. | Open Subtitles | كان هناك شاهد فى قضية ايشا روليز الذى شاهد فتاة من الامريكين الافارقة عمرها 8 سنوات تدخل سيارة فى شرق كليفلاند |
bir tanık bir arazi aracından ceset bırakıldığını gördü.... aşırı doz eroinden, -çok teşekkürler! | Open Subtitles | هناك شاهد عيان رأى شخص يتخلص من جثة بجرعة زائدة من الهيروين، شكراً جزيلاً |
Ama tetikçiyi tanımlayabilecek olan bir tanık ortaya çıktığı için, | Open Subtitles | لكن حالما يكون هناك شاهد يستطيع تحديد المأجور |
- Sadece bir tanık olduğuna inanıyorum. - Kim? | Open Subtitles | هناك شاهد واحد فقط استطيع تصديقه من ؟ |
bir tanık ona bağırdığınızı duymuş. | Open Subtitles | حسناً, هناك شاهد سمعك تصرخين عليها |
Justin, bir şahit var. | Open Subtitles | (جاستين ) لا يزال هناك شاهد |
Bir görgü tanığımız var, sizi teşhis eden bir ikiz kardeş. | Open Subtitles | - هناك شاهد عان , أختها التوأم التي تعرفت عليك , كانت في مسرح الجريمة و تعرفت عليك |