"هناك طريق آخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Başka bir yol var
        
    • başka bir yolu yok
        
    • Başka bir yol daha
        
    • giden başka bir yol
        
    • başka bir yol vardır
        
    • bir yol daha var
        
    • başka yol
        
    • bir yol var mı
        
    Başka bir yol var mı ki? Open Subtitles لكن ليس هناك طريق آخر بالتأكيد
    Buradan çıkmak için Başka bir yol var mı? Open Subtitles هل هناك طريق آخر للخروج من هنا؟
    Bu uçağa binebilmesinin başka bir yolu yok mu? Open Subtitles -ليس هناك طريق آخر يسلكه إلى هذه الطائرة؟
    Koca Mike, efendim ya Başka bir yol daha olsaydı? Open Subtitles بيج مايك، سيدي ماذا إذا قلت لك إن هناك طريق آخر
    Lantash ikinci halka odasına giden başka bir yol biliyor mu? Open Subtitles هل يعرف لانتيش إذا كان هناك طريق آخر لغرفة الحلقات الثانوية؟
    Eğer heykeli parçalayamıyorsak o halde belki başka bir yol vardır. Open Subtitles إذا نحن لا نَستطيعُ تَحْطيم التمثالِ، ثمّ لَرُبَّمَا هناك طريق آخر.
    Saygısızlık yapmış olmayayım bayan, ama çatıya çıkan bir yol daha var. Ben ölsem, Richard'ın vasiyetinde bana kalan paya ne olur? Open Subtitles ? لو لم تعتبرينى جريئة يا مدام, هناك طريق آخر الى السطح. لو حدث و توفيت,ماذا سيحدث لنصيبى من وصية ريتشارد ؟
    Bogota için Başka bir yol var mı? Open Subtitles هل هناك طريق آخر الى بوغوتا؟
    Kaleye giden Başka bir yol var mı? Open Subtitles هل هناك طريق آخر إلى القلعة؟
    Başka bir yol var mı? Open Subtitles هل هناك طريق آخر معبّد ؟
    Başka bir yol var. Open Subtitles هناك طريق آخر!
    Tanrı aşkına, bunun başka bir yolu yok mu? Open Subtitles يإلهي,أليس هناك طريق آخر من حوله؟
    Hayatta kalmanın başka bir yolu yok. Open Subtitles ليس هناك طريق آخر للنجاة
    Jeneratör'e giden Başka bir yol daha olmalı. Open Subtitles لا بد أن هناك طريق آخر إلى المولد
    Sandığın kadar çaresiz değilsin. Başka bir yol daha var. Open Subtitles انت لست عالق كما تظن هناك طريق آخر
    Bunun işe yaraması için, o odaya giden başka bir yol olmalı. Open Subtitles لكن الأمر يعمل فحسب لو كان هناك طريق آخر للخروج من تلك الغرفة.
    Mordor'a giden başka bir yol olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles هل تريد أن تقول إنه هناك طريق آخر إلى "موردور"؟
    Birşeyler düşünmek zorundayız depo için kesin başka bir yol vardır... evet ama yeterli olmayacak zamanımız yok Open Subtitles يجب علينا أن نفكر في الشيء قريبا هناك طريق آخر للمخزن، صحيح؟ نعم، لكنّه لن يكون كافي
    Tanrım, belki çevresinden dolaşılan başka bir yol vardır? Open Subtitles يإلهي,أليس هناك طريق آخر من حوله؟
    Ama bir yol daha var Muhtemel olan. Open Subtitles لكن هناك طريق آخر ذلك محتمل جدا
    Fakat kendimizi savunmak için bundan başka yol olmayacak gibi geliyor. Open Subtitles لَكنَّ يَبْدو أنه ليس هناك طريق آخر... ... للدِفَاععن أنفسنا
    Albay O'Neill, kaçış kapağına ulaşabilmek için bir yol var mı? Open Subtitles - عقيد اوونيل ليس هناك طريق آخر -تستطيع عمل فتحة خروج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more