Demek istediğim sadece... içinde... bir güç var, benim şu ana kadar farkına varamadığım bir güç. | Open Subtitles | أن هناك قوة بداخلك لم أعلم بوجودها إلا الآن |
Yeterli zaman verildiği takdirde, onları tamamen yok edecek bir güç var. | Open Subtitles | بوجود وقتٍ كافٍ، هناك قوة يمكنها تدميرهم بالكامل. |
- Fakat hala büyük bir güç var Aslanı 100 yıl önce, tam burada tutsak etmiş bir güç | Open Subtitles | و لكن لا زال هناك قوة أكبر ابقت آسلان لمئات السنين |
fakat herşeyi kontrol eden tek bir gücün olduğuna beni inandıracak birşey görmedim. | Open Subtitles | لكني ما رأيت أي شئ يجعلي أَعتقد أن هناك قوة واحدة تسيطر على كل شيء |
Peri soyumuzun bir gücü var. | Open Subtitles | هناك قوة ما كامنة بداخل الجنيات من نسلنا... |
Adamın birisi zamanında şöyle söyledi teslim olmakta güç vardır. | Open Subtitles | قال الرجل قال لي ذات مرة هناك قوة في الاستسلام. |
Evrende en büyük ölçekte, kozmosu genişletmek için kütleçekimini alt eden gizemli bir kuvvet var gibi görünüyordu. | Open Subtitles | بدا و كأن هناك قوة غامضة في الكون تغمر الجاذبية على المقياس الأكبر لدفعِ الكون مُتباعداً. |
Onun içerisinde, benim iki yıldır düzenlemeye çalıştığım muazzam bir güç var. | Open Subtitles | هناك قوة جوهرية في داخله وقد امضيت سنتان وانا أحاول ضبطه |
Senin ahlaksızlığını yargılayacak daha büyük bir güç var. | Open Subtitles | هناك قوة أعلى , هي اتي تقرر عقوبة اعمالك الفاحشة |
İçinde muazzam bir güç var ve büyüden bahsetmiyorum. | Open Subtitles | هناك قوة عظيمة فيك انت ولا أعني بذلك قوة سحرك |
Burada karanlık bir güç var. | Open Subtitles | هناك قوة سوداء هنا ولا تستطيع انكارها |
Sizde beni korkutan bir güç var. | Open Subtitles | هناك قوة فيك وهذا الأمر يخيفني - يجب أن تذهب |
Off-- İçinizde bir güç var bu beni korkutuyor. | Open Subtitles | هناك قوة فيك وهذا الأمر يخيفني |
Ve galaksiler arası dev bir gücün dünyamızı yok etmesine 24 saatten az kaldı. | Open Subtitles | و هناك قوة هائلة قائمة بين المجرات على وشك أن تدمر كوكبنا خلال ما يقل عن 24 ساعة هل فوّت شيئاً ما ؟ |
Evrenin bu şekilde tuhaf davranmasının tek nedeni işin içinde başka bir gücün girmesiyle olabilir. | Open Subtitles | وهو أنها بالكامل وكليا فارغة وهذا التصرف الغريب من الكون يمكن أن يحدث فقط إن كانت هناك قوة أخرى تعمل |
Ama sana, bu yamaların her biriyle dünyamın kollektif gözün esaretinde tüketilebilecek ve sahiplenilebilecek bir gücün varlığı ile daha fazla yüklendiğini söylersem beni affet. | Open Subtitles | لكنك ستسامحني لو قلت لك انه مع كل رقعة جلد جديدة كان عالمي يصير مشحونا اكثر ان هناك قوة لاتراها الأعين |
Vali Florrick'i araştırmak için bir özel görev gücü var mıydı? | Open Subtitles | هل كان هناك قوة عمل -للتحقيق بالحاكم "فلوريك"؟ |
İçinde hala yaşam gücü var. | Open Subtitles | لازالت هناك قوة الحياة به |
Öfkede güç vardır. Ondan daha önce faydalandım. | Open Subtitles | هناك قوة في الغضب لقد استعملتها من قبل |
Bizim küçük kaygılarımızın dışında bir kuvvet var ve yardım etmek istiyorlar. | Open Subtitles | هناك قوة لا تهمنا وهم يريدون مساعدتنا |
Antik çağlarda, sadece "kader" hariç, Zeus'tan daha güçlü bir kuvvet yoktu. | Open Subtitles | في الماضي لم تكن هناك قوة أعظم من زيوس إلا شيء واحد القدر |