| Julie'nin yarasının etrafında kanla karışmış yabancı bir madde var. | Open Subtitles | كنت أنظر لنتائج المختبر هناك مادة غريبة مختلطة بجرح جولى |
| Ama üstünde yabancı bir madde var. | Open Subtitles | - لا- لكن كانت هناك مادة غريبة ملتصقة بها |
| Ama dikkatli ol, çünkü bu arada üzerinde yanıcı bir madde var. | Open Subtitles | و لكن إحترس فى خطواتك ... و بالمناسبة هناك مادة قابلة للإشتعال مسكوبة على جسدك |
| Örnek kapta analiz edilebilecek türde bir madde yokmuş. | Open Subtitles | تلك ما كان هناك مادة analyzable في حاوية العيّنة. |
| Tabanında yabancı yapışkan bir madde var. | Open Subtitles | هناك مادة لزجة غريبة على أسفل الحذاء |
| İçinde taneli bir madde var. | Open Subtitles | و هناك مادة دخيلة به |
| Yarada bir madde var. | Open Subtitles | هناك مادة في الجرح |
| Fakat şırınganın içinde Abby'nin tanımlamasına yetecek kadar madde var. | Open Subtitles | لكن كان هناك مادة كافية بداخل الإبرة لتتمكن (آبي) من التعرف عليها. |
| Yarada bir çeşit madde var. | Open Subtitles | هناك مادة ما في الجرح |
| Kollarımda yapışkan bir madde var. | Open Subtitles | هناك مادة لاصقة في ذراعي |
| Rutin, karabuğday içerisinde çokça bulunan bir madde ile özdeştir. | Open Subtitles | هناك مادة مماثلة تدعى "روتين" إنّها المكون الرئيسي للقمح. |