"هناك مكان آخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • başka bir yer var
        
    • bir yer daha var
        
    • başka bir yerde
        
    • başka bir yer yok
        
    • Kaçacak yerin
        
    • başka yer yok
        
    • başka bir yer vardır
        
    Tavsiye edebileceğiniz başka bir yer var mı? Open Subtitles هل هناك مكان آخر يمكن أن نقدم لك؟ أي شيء.
    Arkadaşımın gidebileceği başka bir yer var mı? Open Subtitles هل هناك مكان آخر لَرُبَّمَا ذَهبَ اليه صديقي ؟
    Yorgun değilseniz, gitmemiz gereken bir yer daha var. Open Subtitles لو لم تكونوا متعبين هناك مكان آخر أعتقد أنه يجب أن تذهبوا إليه
    -Evet ama onu olay esnasında, araçtan başka bir yerde olmadığını gösterecek, kaza mahalline çok yakın bir yere yerleştirecek türden bir bilgiye ihtiyacımız var. Open Subtitles نعم، ولكن نحن بحاجة الى شيء أن يضع لها على الساحة قريبة جدا من الوقت وقوع الحادث. شيء أن يقول لم يكن هناك مكان آخر
    O dükkanda kazık atıyorlar ama başka bir yer yok. Open Subtitles يبيعونه بسعر أعلى فى ذلك المتجر وليس هناك مكان آخر للشراء
    Kaçacak yerin kalmadı, Callahan. Open Subtitles لم يعد هناك مكان آخر لتهرب إلية,كالاهان
    Olmak istediğim başka yer yok. Open Subtitles ليس هناك مكان آخر أفضل التواجد فيه
    Belki David Wong'un sahte baş harf kullandığı başka bir yer vardır. Open Subtitles ربّما هناك مكان آخر أين قام (دايفيد وونغ) بإستعمال حرف خاطئ.
    Kaçabileceğimiz başka bir yer var mı? Open Subtitles أليس هناك مكان آخر يمكننا أن نهرب إليه؟
    Gidebileceğimiz başka bir yer var mı? Open Subtitles حسنا, هل هناك مكان آخر نذهب أليه؟
    Bekleyebileceğim başka bir yer var mı? Open Subtitles هل هناك مكان آخر يمكننى الانتظار به؟
    Burada yaptıklarının çoğu, şuan harabe, ama... başka bir yer var. Open Subtitles معظم ما شيدوه هنا، مدفون بالحطام، لكن... هناك مكان آخر.
    Olmam gereken başka bir yer var. Open Subtitles هناك مكان آخر يجب أن أكون فيه
    Kontrol edebileceğimiz başka bir yer var. Open Subtitles هناك مكان آخر بإمكاننا تفقده.
    Öldükten sonra ebedi hayatın neresine düşersin bilmiyorum, ama sana söyleyim, başka bir yer daha var. Open Subtitles لا أعلم أين تسكن في وجود ما بعد الحياة ولكنني هنا لأخبرك بأن هناك مكان آخر
    Eğer sakıncası yoksa, gitmek istediğim bir yer daha var. Open Subtitles إن لم تمانع.. هناك مكان آخر أود المرور به.
    Belki olabileceği bir yer daha var ama ama bu pek hoşuna gitmeyebilir. Open Subtitles هناك مكان آخر ربما تكون فيه لكنه لن يعجبك
    Bizim saldırı beklediğimiz bu üç yerin yanında başka bir yerde de olabilir mi? Open Subtitles هل من المُحتمل أن يكونَ هناك مكان آخر غير هذه الأماكن الثلاثة .. مـُعّرض للهجوم ..
    Ama galiba başka bir yerde olmam gerekiyor. Open Subtitles لكن هناك مكان آخر أعتقد علي الذهاب إليه
    O dükkanda kazık atıyorlar ama başka bir yer yok. Open Subtitles ذلك؟ يبيعونه بسعر أعلى فى ذلك المتجر وليس هناك مكان آخر للشراء
    Gidebileceğin başka bir yer yok mu? Open Subtitles أليس هناك مكان آخر يتوجب عليك أن تكوني به ؟
    Kaçacak yerin yok. Open Subtitles أليس هناك مكان آخر للاختباء ؟
    Senin için gidecek başka yer yok. Open Subtitles ليس هناك مكان آخر لكِ لتتواجدي به.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more