Eğer buradan canlı çıkabilirsek, bana bir ayakkabı borcun olacak. | Open Subtitles | إن خرجنا من هنا أحياء فأنتِ تدينين لي بحذاء جديد |
An azından buradan canlı çıkmak için elimizdekinden başka bir şansımız daha var. | Open Subtitles | على الأقل نحن الآن نملك فرصة واحدة للخروج من هنا أحياء |
buradan canlı çıkmakttan fazlasını istiyorsun. | Open Subtitles | تحتاج أكثر من ذلك بكثير لنخرج من هنا أحياء |
Tanrım, en azından tek seçenek kaldı. buradan sağ çıkabiliriz. | Open Subtitles | على الأقل، يتبقى خيار واحد ربما سنخرج من هنا أحياء |
Eğer sen ve çocukların buradan sağ salim çıkmak istiyorsanız.. | Open Subtitles | إذا أردت أنتِ وأطفالك الخروج من هنا أحياء |
İş birliği yaparsan, seni temin ederim herkes buradan canlı çıkar. | Open Subtitles | تعاون معى ، و أؤكد لك أن الجميع سيخرجون من هنا أحياء |
buradan canlı çıkmamızı da istemiyorlar sanırım. | Open Subtitles | لا يريدون منّا أن نخرج من هنا أحياء أيضاً. |
buradan canlı çıkarsak o koca beynine ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | ,لو كنّا نريد الخروج من هنا أحياء فسنحتاج دماغكَ الكبير هذا |
buradan canlı çıkamazsak acı çekecek bir sürü insan var. | Open Subtitles | إنه بخصوص كل أحد سيعاني إن لم نخرج من هنا أحياء |
Eğer buradan canlı çıkarsak, ayrılacağız. | Open Subtitles | , لو خرجنا من هنا أحياء سننفصل |
Yapmazsan buradan canlı çıkamayız. | Open Subtitles | إذا لم تفعل، لن نخرج من هنا أحياء |
Hepimizi buradan canlı çıkarmaya bakıyorum. | Open Subtitles | أنا أهتم بإخراجنا كلنا من هنا أحياء |
buradan canlı çıkabilirsek şanslıyız. | Open Subtitles | سنكون محظوظين بالخروج من هنا أحياء |
buradan canlı çıkabilecek miyiz? | Open Subtitles | هل سننجح بالخروج من هنا أحياء فحسب ؟ |
Başka seçenek olmadığa göre buradan sağ çıkmanın yalnız bir yolu var. | Open Subtitles | بماأنيلا ارىخيارآخر, هناك طريق آخر لاخراجنا من هنا أحياء |
Sadece bu adamları buradan sağ çıkarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول الآن أن اُخرج هؤلاء الرجال من هنا أحياء |
Ben sadece bu adamları buradan sağ çıkarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول الآن أن اُخرج هؤلاء الرجال من هنا أحياء |
Dener ve başarısız olursa buradan sağ çıkabileceğimiz tek fırsatı elimizden kaçırabiliriz. | Open Subtitles | ربما سنخسر فرصتنا الوحيدة للخروج من هنا أحياء |
Önceliğimiz, sizin gibi buradan sağ kurtulmak. | Open Subtitles | أولويتنا مثل أولويتك، وهي الخروج من هنا أحياء |
Belki oradan ikimiz de sağ çıkarız | Open Subtitles | . و ربما نحن سنخرج من هنا أحياء |
Sence bizim burada canlı bir şekilde çıkmamıza izin verecekler mi? | Open Subtitles | أتظن أنّهم سيتركانا نخرج من هنا أحياء الآن؟ |