Siz çılgın çocuklardan sadece bir tanesi buradan canlı çıkacak. | Open Subtitles | واحد منكم فقط أيها الأولاد سيخرج من هنا حياً |
Chuck aranan adam olacak ve sen de buradan canlı çıkamayacaktın. | Open Subtitles | تشك" كان سيكون المُلام" وأنت لم تكن لتخرج من هنا حياً |
Hadi. buradan canlı çıkmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | هيا هذه الطريقة الوحيدة التي تخرجك من هنا حياً |
Bununla birlikte beni buradan sağ bırakma gibi bir niyetiniz yok, değil mi? | Open Subtitles | ولكن كلنا سواء ليس لديك نية فى السماح لىّ بالخروج من هنا حياً ؟ |
Eğer buradan sağ kurtulursam, yemin ediyorum, bir masabaşı işi isteyeceğim. | Open Subtitles | ان خرجت من هنا حياً اقسم باني ساطالب بعمل مكتبي |
buradan canlı çıkamazsam, babasının onu çok sevdiğini söyleyin. | Open Subtitles | اذا لم اخرج من هنا حياً اخبره بأن والده يحبه حداً |
buradan canlı çıkmak için tek şansın benim. | Open Subtitles | أنا أملك الوحيد للخروج من هنا حياً |
Kody, buradan canlı çıkman için son şansınım ben senin. | Open Subtitles | (كودي), انا آخر فرصة لك في الخروج من هنا حياً |
Siz çılgın çocuklardan sadece bir tanesi buradan canlı çıkacak. | Open Subtitles | واحد منك فقط يا أولاد سيخرج من هنا حياً |
Yemin ederim, eğer buradan canlı çıkarsam, seni öldüreceğim! | Open Subtitles | أقسم، بانني لو أخرج من هنا حياً سأقتلك |
Sadece birimiz buradan canlı çıkacak. | Open Subtitles | -فقط واحد فقط مننا سوف ينجح في الخروج من هنا حياً |
- Sesini çıkarma ve ne dersem onu yap ki buradan canlı kurtulabilesin. - Kalk ayağa! | Open Subtitles | -ابقى هادئاً وافعل ما أقوله وستخرج من هنا حياً |
buradan canlı çıkma şansın yok. | Open Subtitles | لافرصة لك في الخروج من هنا حياً |
Kuzey Denizi Çetesi Ustası... eğer buğün seni öldürmezsem... ben de buradan canlı çıkmayacağım! | Open Subtitles | سيد عصابة بحر الشمال إذا كنت لا أقتلك اليوم أنا لن أترك هنا حياً! |
Burada son kalan adam buradan canlı çıkacak. | Open Subtitles | أخر رجل سيبقي سيخرج من هنا حياً |
Buraya bak, buradan canlı çıkmanın tek bir yolu var! | Open Subtitles | انظر هنا يا صاح، هنالك طريقة واحدة لتخرج من هنا حياً! |
Ve bana yardım et eğer bizi buradan sağ sağlim çıkartırsan,... | Open Subtitles | لذا ساعدني إذا واتتني الفرصة لأخرج من هنا حياً سأفعل ذلك بطريقة صحيحة |
Bir polise silah doğrultmaya devam ettiğin sürece, umabileceğin en iyi şey buradan sağ çıkabilmek olur. | Open Subtitles | الشيء الوحيّد والأفضل الذي يمكن أنّ تتمناه أنّ تخرج من هنا حياً. لأنّك لن تستمر بتوجيّه هذا المسدّس على شرطيّ. |
İkinizin de buradan sağ çıkabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أي منكما في الحقيقة يظن أنه سيخرج من هنا حياً ؟ |
Kim olduğunu bilmiyorum, ama buradan sağ çıkamayacaksın. | Open Subtitles | لا أعلم من أنت لكنك لن تخرج من هنا حياً |
Eğer şimdi durursan buradan sağ çıkabilirsin. | Open Subtitles | إذا توقفت الآن ربما تخرج من هنا حياً |