Burada uzun süre kalmayacaksın, seni dışarı çıkartıyorum. | Open Subtitles | حسناً, لن تبقين هنا طويلاً أنا سأقوم بتهريبك |
Her neyse, Burada uzun süre kalmayacağım. | Open Subtitles | على اية حال . انا لن ابقى هنا طويلاً انا سوف اغادر قريباً جداً |
Burada uzun süre kalamayacağımı biliyordum. | Open Subtitles | حسناً، أعلم أنني لن أمكث هنا طويلاً |
Mesajımı aldığında beni ara burada fazla kalamam. | Open Subtitles | حبيبتي، اتصلي بي حين تستمعين لهذه الرّسالة، لن أبقى هنا طويلاً |
Ben aslında şarkıcıyım. burada fazla kalmayacağım. | Open Subtitles | انا فى الحقيقة مغنية ، لن أبقى هنا طويلاً |
Dinle. Burada çok kalamayacağım. Beni buraya getiren sihrin etkisi uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | أسمع أنا لن ابقي هنا طويلاً التعويذة التي جلبتني لن تدوم |
"Şey, bizim hakkımızda bir şey söyleyecek kadar uzun süre burada olmayacak." | Open Subtitles | حسناً، لن يكون هنا طويلاً لاخبار أي شخص عنا |
Unutma, Burada uzun süre duramazsın. | Open Subtitles | تذكر . ليس بإمكانك البقاء هنا طويلاً |
Fazla yerleşmeyin, Burada uzun kalmayacaksınız. | Open Subtitles | لا تريحا أنفسكما فلن تكونا هنا طويلاً |
Burada uzun süre kalırsanız nerede olursa olsun iyi yaşarsınız. | Open Subtitles | يمكنك أن تخسر لعبتك ستبقى هنا طويلاً. |
Dinle, Burada uzun süreliğine kalamayız. | Open Subtitles | أسمع ، لا يمكننا البقاء هنا طويلاً. |
Sizi Burada uzun süreliğine bırakmayacak. | Open Subtitles | إنه لن يتركك هنا طويلاً |
Burada uzun süre kalmayacağım. | Open Subtitles | لن تبقى هنا طويلاً |
Mike, Burada uzun süre kalmayacağız. | Open Subtitles | مايك, لن نبقي هنا طويلاً |
Ben aslında şarkıcıyım. burada fazla kalmayacağım. | Open Subtitles | انا فى الحقيقة مغنية ، لن أبقى هنا طويلاً |
Biliyorsun, burada fazla kalamayız. | Open Subtitles | تعلمين أنّه لا يمكننا المكوثُ هنا طويلاً |
Şimdilik kurtulduk ama burada fazla kalamayız. | Open Subtitles | يبدو أننا بأمان الآن لكن لا يمكننا امكوث هنا طويلاً سام |
Burada çok uzun süre kalamam, Altın Diş bölgesi çünkü. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء هنا طويلاً فهذه هي منطقة "غولد فيغ" |
Cesaretlen çocuğum. Burada çok fazla kalmayacağız. | Open Subtitles | تشجعي يا صغيرتي ، لن نمكث هنا طويلاً |
Celia Burada çok uzun bir zaman kalmadı, ama Gracie onu çok sevdi. | Open Subtitles | لم تبقى هنا طويلاً لكن " جريسي " كانت تحبها |
Eğer kendinize gelmezseniz, sizden sonra da uzun süre burada olurum. | Open Subtitles | كنت هنا من قبلك, واذا لم تستجمع قواك سأكون هنا طويلاً بعدك |
Lütfen kendini kendini salma, uzun süre burada kalmayacağız. | Open Subtitles | أرجوك لاتريحي نفسك لن نبقى هنا طويلاً |