Eğer geç kalırsa, ödülünü alamayacak. Ve ben burada sizinle olduğuma göre de muhtemelen geç kalacak. | Open Subtitles | إذا تأخر لن يحصل على الكأس وبما اننى هنا معكم هو لن يذهب |
burada sizinle birlikte tutulan bir adamı arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن رجل كان قد تمّ إحتجازه هنا معكم |
- Ve burada sizinle olmam gerektiğini o anda anladım. | Open Subtitles | وأنا أعرف ذلك الحين ان كان لي أن أكون هنا معكم. |
Yemin ederim bazen neden Burada seninle kaldığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أقسم، وأحيانا لا أعرف لماذا أظل هنا معكم. |
Karım annemle birlikte kalırken, sırf İngilizler gözü dönmüş bir meczup olduğumu düşündüğü için seninle burada kalmam yazılmış kaderimde. | Open Subtitles | وقدَري هو أن يكون لدي زوجةً تعيش مع والدتي بينما أنام هنا معكم بسبب أن الإنجليز يظنون أنني مجنون يهذي |
Başlamadan önce şunu söylemek isterim, bu performansı dört gözle bekliyordum diğerlerinden daha fazla... çünkü sizinle burada olmak beni canlı hissettiriyor. | Open Subtitles | قبل ان نبدا اردت القول كنت اسعى لهذا الاداء اكثر من اي شخص اخر لان كوني هنا معكم اشعر باني على قيد الحياة |
Bu gece burada sizlerle bulunmak, bana büyük bir mutluluk veriyor. | Open Subtitles | تغمر قلبي البهجة لتواجدي هنا معكم الليلة. |
burada sizinle kalmamı tercih etmezsen beni onlardan biriyle de seviştirebilirsin. | Open Subtitles | مالم تريدني ايضاً ...هنا معكم في هذه الحاله,عليك بابقائي فوق مع احدهم |
burada sizinle olmak çok güzel Ryan. | Open Subtitles | سعيده لوجودي هنا معكم ومع رايان |
- ...burada sizinle olmak. | Open Subtitles | كوني هنا معكم يا رفاق نعم بالفعل |
burada sizinle olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz bugün çocuklarımızın sağlığı ve iyiliği için hayati derecede önem taşıyan Sağlıklı ve Tok Çocuklar Yasası'nı imzalayacağım. | Open Subtitles | نحن مسرورون جدا أن نكون هنا معكم جميعا "بينما أوقع لمبادرة "الأطفال الصحيون الأحرار وثيقة مهمة لصحة ورفاه أطفالنا |
Şu anda yanında olup onu ikna etmem gerekirken burada sizinle sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | لأقنعه بالعدول عن ذلك أنا عالق هنا معكم |
burada sizinle olmak istiyorum çocuklar. | Open Subtitles | إني أريدُ بأن أكونَ هنا معكم يارفاق |
Hayır, burada sizinle olmam gerekiyor. | Open Subtitles | لا، يجب أن أكون هنا معكم. |
Burada seninle birlikte olduğunu ne kadar zamandır biliyorsun? | Open Subtitles | منذ متى وأنتِ تعرفين بأنه موجود هنا معكم ؟ |
Burada seninle olmaktansa, Hapisde olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل أن أكون بالسجن مِن أن أكون هنا معكم. |
Koruyucu aile kayıtlarına göre 1988'de ıslahevine gidene kadar seninle burada yaşamış gözüküyor. | Open Subtitles | سجلات دار الحضانة تظهر بأنه عاش هنا معكم حتى دخل إلى الإصلاحية عام 1988 صحيح؟ |
Üstelik seninle burada olmamam gerekiyor. | Open Subtitles | ليس من المفروض أن أكون هنا معكم |
Şimdi de ne demek istediğimi gösterebilmek için sizinle burada bir deney yapacağım. | TED | ولأوضّح لكم ما أقصد، سأقوم بعمل تجربة هنا معكم . |
Ve fark ettim ki, bilmiyorum, burada sizlerle olmak inanılmaz derecede doğru geliyor. | Open Subtitles | و ادركت لا اعرف هناك شيء صحيح بشكل لا يوصف بشأن البقاء هنا معكم يا اصحاب |
Dudaklarından adeta ilahi kelimeler dökülüyor ama onlar bulana kadar sizin yanınızda kalmak istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، يسمع من بقك ربنا. لكن، لا أزال، أريد البقاء هنا معكم حتى يفعلون. |
Bugün sizlerle burada olmak büyük bir onur ve ayrıcalık. | Open Subtitles | إنه شرف عظيم وتميز لي أن أكون هنا معكم اليوم |