"هنلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • var
        
    • bir
        
    • Orada
        
    Ayrıca son kağıtlar ve evin tapusu var. - Hepsi bu kadar. Open Subtitles هنلك أيضاً السندات الأخيره لملكية منزلك هذا كل شيئ
    Ön tarafta Ben ve diğer ele geçirilmiş çocuklarla yarım düzine kadar var. Open Subtitles هنلك حوالي نص درزن في المقدمة مع بِن و عدد آخر من الأطفال المتسخرين
    Ona yardım etmeyi başardık ama yardım edemedeğimiz başkaları da var. Open Subtitles ،إستطعنا مساعدتها لكن كلن هنلك أخريات لم نستطع إنقاذهم
    Çocuklardan bihaber Korra, bataklıkta bedeninde hala metal zehrin bir parçasını taşıdığını keşfeden Toph'un da olduğu bir sığınak bulmuştur. Open Subtitles من دون معرفة الاطفال كورا وجدت ملجأ في مستنقع مع توف التي اكتشفت انه مازال هنلك سم معدني في جسمها
    Siz de biliyorsunuz ki devamında da koca bir kutlama yapılacak. Open Subtitles . وهل تعلمين ؟ سوف يكون هنلك احتفال كبير بعد ذلك
    Orada, bölüm bir tire iki sekizde belirtildiği üzere kendinize bir lider seçeceksiniz. Open Subtitles . لمكتبة عشيرة الماء الجنوبية هنلك ستجدون قائد متخصص كما قيل . في الفصل الاول القسم ال28
    Güzel şehrimizi yerle bir etmekle tehdit eden, manyak bir adam var. Open Subtitles هنلك رجل مجنون يجوب مدينتنا الحبيبة مهددا بأن يمزقها إربا
    - Geçmelerini engelleyen kayalar var. Open Subtitles لا أعلم، هنلك الكثير من الحجارة والأشياء التي حصرتهم في الداخل
    Sen kendini toplamaya çalışırken Poki ve ben de şehre inip Korra'yı gören varbir bakalım. Open Subtitles بينما تحاولين ان تستجمعين نفسك سوف اذهب مع بوكي الى المدينة لنرى اذا كان هنلك شخص قد راى كورا
    Nuktuk, yani, Bolin; senin için yapabileceğim tek bir şey var eğer Avatar'ı kurtarmak ve Korkunç Dörtlü'yü yok etmek istiyorsan... Open Subtitles اقصد بولين هنلك شيء واحد فقط بأمكانك القيام به اذا اردت ان تنقذ الآفاتار
    İki hücum, iki savunma oyuncusu var, pick-and-roll dansına hazırlanan. TED هنلك لاعبين اثنين مهاجمين و لاعبين اثنين مدافعين, مستدعين ليقوموا رقصة ال"بيك اند رول".
    Demek istiyorum ki, insanların kalite için yaptığı filmler de var, fakat bu toplum hakkında hatırlamanız gereken ilk şey şudur, Afrika'da hala günde bir dolarla geçinen insanlar mevcut, ve bu filmleri gerçekten seyreden insanlar da bunlar. TED أعني, هنلك تلك الأفلام التي يصنعها الناس لأجل النوعية, لكن أول الأمور التي ينبغي عليك معرفتها حول هذا المجتمع هوإن أفريقيا مازل بها أناسا يعيشون على دولار واحد لليوم, و هولاء هم الناس الحقيقيون الذين يشاهدون هذه الأفلام.
    Mor çiçekler de var mı? Open Subtitles هل ممكن ان يكون هنلك زهور ارجوانية؟
    - Peki çocuklar, belli ki pek çok özel acıklı geçmişiniz var. Open Subtitles من ما بامكانه ان ينجز معكي من الواضح - انه هنلك الكثير من
    - Benim de sana söylemem gereken önemli bir şey var. Open Subtitles حسنا حسنا هنلك شيء مهم اريد ان اخبرك به
    - Hayatında özel bir kadın var mı? Open Subtitles هل هنلك امرأةٌ مهمةٌ في حياتكَ ؟
    bir sürü profesör bunu hala öğretiyor olsa da. Open Subtitles حتى لو كان هنلك كثير من الأساتذه الذين يتابعون تعليمها
    Ya sadece bizim bildiğimiz sihirli bir krallık olsaydı? Open Subtitles ماذا لو كان هنلك مملكة سحرية نحن فقط من يعرف عنها؟
    Orada olağandışı bir şey yok. Open Subtitles ليس هنلك شىء غير عادى بها
    Orada yanında değildim. Open Subtitles لم اكن هنلك لأذهب معها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more