"هنُا" - Translation from Arabic to Turkish

• burada

Bak, dinle beni. burada durup bir yandan da masaların yerlerini değiştiremezsin.
حسناً ، أسمع ، لا يُمنك أن تأتى . هنُا وتُعيد ترتيب الطاولات

Ama halen daha burada işlerin düzeltilebileceğini düşünüyorsun.
لكن.. مازلتَ تعتٌقد الأمور يمُكن إصلاحُها هنُا

Güvenliği arayacağım. 5 dakikaya burada olurlar.
أنا سأتصُل بالأمن سيكونونَ هنُا خلالَ خمسة دقائق

Ben burada birçok yolcu uçağı kontrol ... Beni dinle.
اسمعني لديّ طائرةٌ ملئية بالناس هنُا

Helena... 20 sene daha burada olacağım.
"هيلينا" أنا سأقضي العشرون عاماً القادمةً هنُا

Bu saatte, burada ne yapıyorsunuz?
ما ال1ي تفعلينه هنُا في هذهِ الساعة؟

Yeni insanlarla tanışacak ve ben hala burada olacağım.
ستُقابل أشخاص جدُد وأنا سأبقى هنُا

burada hiç kız yok. Kime hava atacağım?
حسناً،لايوجد فتياتٍ هنُا فمن أستعرض له؟

burada olmalılar çünkü her şeyi...
حسناً،لأبد إنها هنُا لأنني،أضع

Bu, beni burada tutacağın sana aşık olduğumu bilene kadar mı sürecek? Planın bu mu?
هذا يعني أنك سوف تبقيني هنُا...

Bugün burada ne işiniz vardı?
ما الذي كُنت تفعله هنُا ؟

burada kimse sizi göremez.
لا أحدَ يمُكنه رؤيتكم هنُا

15 yıldır burada çalışıyor.
كانت تعمُل هنُا منُذ 15 عاماً

- Dinle, burada kal, tamam mı? - Tamam.
أنظُري،إبقي هنُا حسناً

Bu şemsiye burada açık.
هذهِ المظلة تفتح هنُا

Seninle burada Hawai'deyim, yani...
حسناً،أعني،أنا هنُا في"هاواي"معك

Claire ve ben burada iyiyiz.
لكنى أنا و "كلارى" بخير هنُا.

- burada...
-هُنا، كان هنُا

burada kalın.
ابقيا هنُا

burada kal.
إبقى هنُا