"هويةَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kimlik
        
    • kimliğini
        
    • teşhis
        
    Cesedin üstünde kimlik yoktu. Parmak izi de bulunmadı. Open Subtitles لا هويةَ على الجسمِ ولا بصماتَ أصابع على الملفِ.
    İyi, İyi. Bir kimlik bulmak için bunu araştıracağım. Open Subtitles أنا سَأُشغّلُه فوق؛ يُحاولُ الحُصُول على هويةَ.
    Bu sırada, ters dönen Sedan'daki ölülerin sahte kimlik taşıdığı ortaya çıktı. Open Subtitles في هذه الأثناء، يبدوا أن الجثه من السياره المقلوبه كَانوا جميعاً يحملون هويةَ مُزيَّفةَ
    Geçmelerine izin vermeden herkesin kimliğini kontrol edin. Open Subtitles دقّقْ هويةَ كُلّ شخصِ أمامك تَركَهم خلال.
    2 saat içinde bir örnek alıp, ...organ bağışlayan kişinin kimliğini tespit edeceğiz. Open Subtitles نحن سَنَنتزعُ a عيّنة، وفي ساعتين، أَكّدْ هويةَ المتبرعِ.
    Arkady'yi kovalayan adamı teşhis ettin mi? Open Subtitles هل كشفتَ هويةَ الشخص المُطاردِ لأركادي؟ ليس بعد
    Malum, Eğer Sneakers böyle sakat bir köpektiyse, kimlik tespiti çok kolaylaşır. Open Subtitles تَعْرفُ، إذا أحذيةِ رياضة هنا كَانتْ a عطّلَ كلباً، آي دي آي إن جي هو فقط أصبحَ كثيراً أسهل. إذا نحن يُمْكِنُ أَنْ هويةَ التي الكلبَ،
    Kamyonda da kimlik yok. Open Subtitles لا هويةَ على الشاحنةِ.
    Ben olsam başka bir kimlik ayarlardım. Open Subtitles لو كنت مكانه لأخذت هويةَ أخرى
    Onlara bir kimlik veren onların lideridir. Open Subtitles زعيمهم الذي يَعطيهم هويةَ.
    kimlik çıkmadı. Open Subtitles لا هويةَ.
    Maske takmış. Yüzüne bakarak kimliğini belirleyemeyeceğiz. Open Subtitles نعم، مَع a قناع تَرْكنا لا هويةَ وجهيةَ.
    İlk kadının kimliğini Bonnie Flores olarak tespit ettik. Open Subtitles وقد كشفنا هويةَ المرأة الأولى بإسم " بوني فلوريس "
    - Ağbimin kimliğini yürüttüm. Open Subtitles ضَربتُ هويةَ أَخِّي.
    - McGuire'nin kimliğini çalmış. Open Subtitles (سرقَ هويةَ (مجواير - والتي إستخدمها -
    Arkady'nin arabasını patlatan şahsı teşhis ettik. Open Subtitles آسف, آسف لقد كشفنا هويةَ مفجر سيارة أركادي للتو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more