Güzel haber şu ki sana hızlı bir cevap verebilirim. | Open Subtitles | حسناً، النبأ الجيّد هو أنّني أستطيع منحكِ رد سريع |
- Tamam. Olay şu ki 40 saattir aynı kıyafetlerleyim ve gidip çabucak değiştirmem lazım. | Open Subtitles | حسناً، الأمر هو أنّني أرتدي الثياب نفسها منذ 40 ساعة لذا دعيني أغيرها بسرعة. |
Ve iyi haber şu ki, düşünmeye başlıyorum | Open Subtitles | و الخبر السارّ هو أنّني بدأتُ في الإعتقاد |
Kötü olan şu ki bugün çocuklar için bir ton eğlenceli şey buldum ama ne yazık ki ben bunları yapamayacak kadar büyüğüm. | Open Subtitles | المؤسف جدّاً هو... أنّني وجدتُ كلّ هذه الأمور الممتعة ليفعلها الأولاد اليوم ولا أستطيع فعل أيّ منها لأنّي كبير جدّاً |
Olay şu ki Jeff'in adını odasından kazımaları işini şimdi bitirttim. | Open Subtitles | مايجري هو أنّني طلبت منهم إزالة اسم (جيف) من باب مكتبه |
Asıl rahatsız eden şey şu ki, bunda da oldukça iyiyim. | Open Subtitles | "والمقلق حقّاً هو أنّني أبرع بذلك" |
Asıl rahatsız eden şey şu ki, bunda da oldukça iyiyim. | Open Subtitles | "والمقلق حقّاً هو أنّني أبرع بذلك" |
Konu şu ki, baba olacağım. | Open Subtitles | الأمر هو أنّني سأصبح أباً... |