- Her zamanki özel yerimize gidip gözlerini kapat. Başka hiçbir şeyin önemi yok. | Open Subtitles | فقط اغمض عينيك , واذهبي إلى المكان الخاص , كما هو الحال دائما |
Günün sonunda, en yoksullar Her zamanki gibi en fazla zarara uğrayanlar oldular. | Open Subtitles | و فى نهاية اليوم، الأشد فقرا كما هو الحال دائما هو الذى يدفع أكثر |
Her gece kasayı Her zamanki gibi kapat fakat her gün için farklı bir para tomarı oluştur. | Open Subtitles | إغلاق التسجيل في كل ليلة نفسه كما هو الحال دائما لكن جعل لكل يوم رزمة نقود منفصلة |
Neyse, ofiste buna baktım, Her zaman olduğu gibi rafta duruyordu, ve neden hiç açmadığımı düşündüm. | TED | والآن ، وكنت أبحث في هذا ، كان في مكتبي ، كما هو الحال دائما على الرف ، وكنت أفكر ، لماذا لم أقم بفتحه؟ |
Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | ستعمل بطريقتها الخاصة هكذا هو الحال دائما |
Her zaman ki gibi, burnu gene havalarda. | Open Subtitles | مع خطم له في الهواء، كما هو الحال دائما. |
Her zamanki gibi mükemmel zamanlama. | Open Subtitles | توقيت لا تشوبها شائبة، كما هو الحال دائما. |
Her zamanki gibi yanlış tarafa bakıyorsun. | Open Subtitles | كما هو الحال دائما, لقد أسأت فهم النقطة. |
Her zamanki şeyler. Daireye, evime geldim. | Open Subtitles | نفس الشيء كما هو الحال دائما عدت إلى الشقة. |
Kasasını teslim etti ve çıktı. Her zamanki gibi. | Open Subtitles | اطبقت حتى سجل ثم غادر، تماما كما هو الحال دائما. |
Suça bulanmış, uyuşturucu kaynıyor Her zamanki gibi. | Open Subtitles | ارتفاع معدلات الجريمة، مشاكل المخدرات كما هو الحال دائما |
Manning ahlak ve çevre hakkında ahlak çekmeyi sever ama Her zamanki gibi yola gelecektir. | Open Subtitles | مانينغ يحب أن يتوعد عن الأخلاق والبيئة، لكنه سوف أضعاف كما هو الحال دائما. |
Kasık kısmı Her zamanki gibi biraz dar. | Open Subtitles | هذا ضيق قليلا من الاسفل كما هو الحال دائما |
Her zamanki gibi, misyon için para toplamak amacıyla. | Open Subtitles | كما هو الحال دائما نقود ... نقود من أجل البعثات |
Her zamanki gibi etkileyici. | Open Subtitles | كما هو الحال دائما مثير للإعجاب |
Öncelikli teslimat ve tam vaktinde, Her zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | -أولوية اولى في الوقت المحدد , كما هو الحال دائما |
Her zaman olduğu gibi, hayalet, bu gece gelir. | Open Subtitles | كما هو الحال دائما ، سيأتي الشبح الليلة. |
Her zaman olduğu gibi, tepeyi kaybettik sonra da geri aldık. | Open Subtitles | وكما هو الحال دائما ، فقدنا التلة واستعدناها مرة ثانية. |
Her zaman olduğu gibi tezgah önünde olman güzel | Open Subtitles | جيد أن يكون لك في أمام مقاعد البدلاء كما هو الحال دائما. |
Ben Francesca Hunter ve bu gece, Her zaman olduğu gibi iz üstündeydik. | Open Subtitles | أنا فرانشيسكا هانتر والليلة نحن كما هو الحال دائما على المطاردة |
Her zaman ki gibi biz kendi masrafımız öderiz." | Open Subtitles | نحن ندفع الإصلاحات الخاصة بنا، تماما كما هو الحال دائما. |