"هو الذي" - Translation from Arabic to Turkish

    • olan
        
    • oydu
        
    • kişi o
        
    • kim
        
    • adam
        
    • eden
        
    • beni
        
    • benim
        
    • Asıl
        
    Eşiniz olan bu ıstırapla, her gece ona kıvrıldığınız, kollarında uykuya daldığınız şey. TED الحزن الذي هو زوجك. إنه هو الذي تلتفِ كل ليلة لتغفِ بين ذراعيه
    Tüm buruna sahip olan benim babam, ev de dahil. Open Subtitles إن أبي هو الذي يمتلك هذا بالكامل بالإضافة للجهة البحرية
    Bize ateş eden oydu, bebeğim. Bizi bu hale getiren oydu. Open Subtitles هو الذي أصابنا ياصغيرتي هو الذي جلبنا إلى هنا
    Çünkü işin sonunda takımın seçimlerinden sorumlu olan kişi o. Open Subtitles لأنه هو الذي هو في النهاية المسؤولة عن يختار الفريق.
    kim inanmaz ki? Böyle tatlı ve dürüst bir yüze... Open Subtitles من هو الذي لن يصدق وجهاً جميلاً و صادقاً ؟
    beni oyuna getirip sonra sağda solda herkese öleceğimi anlatan adam. Open Subtitles هو الذي اوقع بي ثم دار وسط الناس يخبرهم اني مت
    Heba demişken ekonomilerimizi tehdit eden ilginç bir paradoksa değinmeme izin verin. TED للحديث عن الضياع، إسمحوا لي أن أشير إلى المفارقة المثيرة للإهتمام هذا هو الذي يُهدد إقتصادنا حاليًا.
    Tüm buruna sahip olan benim babam, ev de dahil. Open Subtitles إن أبي هو الذي يمتلك هذا بالكامل بالإضافة للجهة البحرية
    Elaine, en üzücü olan da benim hatamın acısını babamın çekmesi. Open Subtitles والامر الاكثر حزناً,ان ابي هو الذي يدفع ثمن خطائي يا الين
    Hey iki baş parmağı olan ve brownileri seven şey ne biliyormusun? Open Subtitles ؟ مهلا , اتعلم من هو الذي لديه ابهامان و يحب الكعك
    Ama evinizde... oda oda dolaşan oydu. Open Subtitles لكنه كان هو الذي تنقل من غرفة الي اخري لقتل كل من هو عزيز عليكي
    Sizi arayan oydu, ben aramadım. Open Subtitles هو الذي اتصل بكم، لم أتصل بكم. ليس لي علاقة بالأمر.
    Lanet olası yanlış bir başka deliğe sokan oydu. Open Subtitles انه هو الذي ترك قضيبه يذهب الي المكان الخاطيء
    John arkadaşı hademe onu mutlu edecek çünkü bunu yapabilen tek kişi o. Open Subtitles جون الودود الطيب هو الذي سيجعلها سعيدة لأنه الوحيد القادر على ذلك
    Yardım etmeyeceğim kişi o değil, sensin. Open Subtitles ليس هو الذي لا أُريد أن أُساعده. إنهُ أنت
    Evet, ve şimdi kim o yemek takımıyla yemek yiyor? Open Subtitles نعم.ومن هو الذي يأكل على مجموعة ملتزمات الطعام الصغيرة الان؟
    kim anlamı yaratabilir ve kimlik inşa edebilir. TED لذا من هو الذي يستطيع صياغة المعنى و بناء الهوية؟
    Hayır, sadece... ne tür bir adam diğerlerine takma adlar koyarak etrafta dolaşır? Open Subtitles كلا، فقط.. أي نوع من الرجال هو الذي يعطي للرجال الآخرين أسماء مستعارة؟
    Öbür adam dudağındaki lekeyi çıkarmaya çalışırken benim payıma düşen şeydir. Open Subtitles هو الذي يُصبحُ مُوَزَّعاً لي بينما الرجل الآخر يَغْسلُ اللطخة شفاهُه.
    Her şeyi berbat eden kimdi? Karına o kadar kaba... - ...ve kıskançça davranmasaydın. Open Subtitles من هو الذي أفسد الأمر برمته , انه أنت لو أنك لم تحمل ذلك الشك الغبي بداخلك اتجاه زوجتك
    Belki de tüm bunlar evden uzakta olduğum için beni biraz sersemletmiştir. Open Subtitles ربما السبب هو مجرد ابتعادي عن المنزل هو الذي يكاد يصيبني بالجنون
    Haliyle, o gece olanlara dair ilk söylentilere baktığımda beni Asıl etkileyen şey, o gece olanlardan ziyade, olmayan şeylerdi. TED ويبدو أن هذا هو السبب حين نظرت إلى التسجيلات القديمة حول تلك الليلة، الذي صعقني أكثر من الحادثة نفسها هو الذي لم يحدث.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more