"هو السؤال" - Translation from Arabic to Turkish

    • soru bu
        
    • İşte soru
        
    • soruyu
        
    • soru da
        
    • asıl soru
        
    • - Soru
        
    • sorusu
        
    • tek soru
        
    • bütün mesele
        
    • sormak
        
    • soru ne
        
    • bir soru
        
    • soru işte
        
    Doktor, uykularını kaçıran soru bu mu? Jim'i incitmek istedin. Open Subtitles أيتها الطبيبة، هل هذا هو السؤال الذيك ان يؤرق نومكِ؟
    İşte soru bu. TED هذا هو السؤال الأهم
    Dördüncü soruyu sizlere bırakmak istiyorum. Tasarımlarınız, iyi yaşam vizyonunuzu ifade ediyor mu? TED إذا ، هذا هو السؤال الرابع الذي أود أن أتركه لكم: ما هو تصور الحياة الجيدة الذي تحمله تصميماتك؟
    Enrico Fermi'nin 1950'de sorduğu ünlü soru da bu: Herkes nerede? TED حسنا، هذا هو السؤال الشهير الذي طرحه إنريكو فيرمي سنة 1950: أين يكون الجميع؟
    Asıl soru bu. Şimdi, buradaki çoğu insan otomatik olarak hayır der. TED هذا هو السؤال سوف يسارع معظم الحضور إلى النفي
    - soru bu değildi. Open Subtitles ليس هذا هو السؤال.
    Dolayısıyla, 19 yüzyıl biliminin anahtar sorusu oldu. Open Subtitles ليس من المدهش إذن أن يصبح ذلك هو السؤال الأهم في علوم القرن التاسع عشر
    Konum, aile içi şiddetin sırları ve ilgileneceğim soru, herkesin sürekli sorduğu tek soru: [Kadın] Niye kalıyor? TED موضوعي هو أسرار العنف الأسري، والسؤال الذي سأعالجه هو السؤال الذي يسأله الجميع دائماً: لماذا تبقى؟
    "Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu" Open Subtitles "أكون يا ترى، أم لا أكون؟ هذا هو السؤال."
    Milyonlarca lira değerindeki soru bu, değil mi? TED هذا هو السؤال الذي يساوي مليون دولار ، صحيح؟
    İşte soru bu. Soru: ne kadar -- benzer miktarda işlem yapıyorlar, benzer miktarda veri var -- soru: "beyin ne kadar enerji veya elektrik tüketiyor? TED اذن هذا هو السؤال. السؤال هو ، كم -- علما انهم يستهلكون كمية مماثلة من الطاقة وكمية مماثلة من البيانات -- السؤال هو كم من الطاقة أو الكهرباء يستهلك الدماغ؟
    Pekala, işte soru: Open Subtitles حسنا , هذا هو السؤال
    Bu soruyu cevaplamak için yüzyıldan fazla uğraştım. Open Subtitles هذا هو السؤال الذى ظلّ مصدراً متواصلاً لإزعاجى
    Aslında bu soruyu kendine sormalısın, değil mi? Open Subtitles هذا هو السؤال الذي كان يجب ان تسأله لنفسك
    İşte cevaplamamız gereken soru da bu. Open Subtitles وبهجوم مسلح؟ هذا هو السؤال الذي يجب أن نسأله
    soru da bu, değil mi? Open Subtitles وهذا هو السؤال الذي يطرح نفسه، أليس كذلك؟
    Asıl soru bu, değil mi? Open Subtitles ـ أين هذه الأفلام؟ ـ هذا هو السؤال المحير؟
    - "Soru neydi?" diye sorabilirsiniz. Open Subtitles -صباح الخير (سكس ) -ما هو السؤال الذي ربما ستسأله؟
    Bu günün sorusu sayılmaz, değil mi? Open Subtitles ليس هذا هو السؤال في هذه اللحظة أليس كذلك؟
    - Evet ve ben sadece bu geceyle ilgili olarak konusmuyorum. Ben genel olarak hayattan bahsediyorum. Bu asil ve tek soru! Open Subtitles نعم , وانا لا اتكلم عن هذه المرة فقط اتكلم عن الحياه بصورة عامة هذا هو السؤال الوحيد هنا
    Olmak ya da olmamak; bütün mesele bu. Open Subtitles الوجود أو العدم، ذلك هو السؤال.
    Beraber olduğumuzda birlikte yatarız. sormak istediğiniz buysa. Open Subtitles عندما نكون معاّ ننام سوية إذا كان هذا هو السؤال
    Ne alakası var? Daha iyi bir soru ne biliyor musunuz? Open Subtitles أتعلم ما هو السؤال الأفضل هنا؟
    Bu, pek çoğumuzun sorduğu çok mühim bir soru. TED فهذا هو السؤال الرئيسي الذي يسأله أغلبنا
    Mücadele ettiğim soru işte bu Çok farklı bakış açımdan gelen TED هذا هو السؤال الذي لازلت أعاني منه يأتيني من وجهة نظري المختلفة تماماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more