"هو العالم" - Translation from Arabic to Turkish

    • dünya
        
    • dünyadır
        
    • bir dünyada
        
    • dünyan
        
    • dünyadayız
        
    • dünyanın nasıl
        
    • dünyanın durumu
        
    Ben hayal edebiliyorum çünkü bu benim yaşamak istediğim dünya. TED باستطاعتي ذلك، لأن هذا هو العالم الذي أود العيش فيه،
    Bu tür şeyler çok sık oluyor, dışarıda çok çılgın bir dünya var. Open Subtitles شيئ ما مثل هذا الشيء يجعل الناس تدرك كيف هو العالم مجنون بالخارج
    Sanki birileri deneyler yapıyor ve bütün dünya onların laboratuarı. Sen de gördün. Open Subtitles كما وأن أحدهم يقوم بتجارب ما ، غير أنه مختبره هو العالم كله
    Ama bu klasik dünyadır, etki ve tepki Open Subtitles هذا هو العالم الكلاسيكي، الفعل ورد الفعل.
    Ama, Agito ve ben böyle bir dünyada yaşıyor ve bu dünyayı seviyoruz. Open Subtitles لكن عليك ان تدركي.. بأن هذا هو العالم الوحيد الذي نعرفه أنا وأجيتو ولذلك فأننا نحبه بشدة
    Burası senin dünyan, Ham. Open Subtitles هذا هو العالم الذي تعيشون فيه، ولحم الخنزير.
    Öyle bir dünyadayız ki. Open Subtitles هذا هو العالم الذي نعيش فيه
    Bilmiyormuş gibi davranırsam dünyanın nasıl olduğunu öğrenemeyeceğim. Open Subtitles إذا تظاهرت بأني لا اعرف إذا أنا لأن أعرف كيف هو العالم الخاص بك
    - Sefil dünyanın durumu bu. - Olmak zorunda değil. Open Subtitles ـ هكذا هو العالم, دائما بائس ـ يمكنه ألا يكون كذلك
    Yoksa kafanda tüm dünya renkler, şekiller ve rastgele seslerden mi ibaret? Open Subtitles أو هو العالم بأسره مجرد ألوان والاشكال العرضية والضجيج الذي في رأسك؟
    Unutma, önemli olanın yalnızca bu dünya olduğunu söyleyen sendin ve haklıydın da. Open Subtitles تذكر، أنت من قال أن هذا هو العالم الوحيد الذي يهم وكنت مُحق
    Bu bilinmeyen dünya. Ve bugün okyanuslarımızda olanların yanlızca yüzde 3'ünü keşfedebildik. TED هذا هو العالم المجهول. و اليوم إستكشفنا 3 في المئة فقط مما يوجد في المحيطات
    Benim bakışıma göre, bu fakir insanların ruhlarını kurtarabilmeniz için dünya bu tarzda olmalı. TED في وجهة نظري، هذا هو العالم الذي يمكنه ان يخلص ارواح الفقراء.
    Mutlu ve sağlıklı bir şekilde yaşayan insanlar-- bu benim hayal ettiğim dünya. TED يعيش الناس سعداء وأصحاء ــ هذا هو العالم الذي أتخيله.
    Keza bu dünya, kardeşimin de yaşamak istediği dünya. TED وهذا هو العالم الذي يود أخي العيش فيه كذلك.
    Sadece bilgilenir ve basit bir kaç alışkanlığı değiştirebilirseniz, bu dünya, hepimizin yaşayabileceği dünya olur. TED وإذا أصبحت أكثر إدراكًا قليلًا وبدأت بتغيير بعض العادات البسيطة، فسيكون هذا هو العالم الذي نعيش فيه جميعا.
    Ama her şeyden evvel, hakiki bir demokrasiyi hayal edebileceğimiz bir dünya bu. TED ولكن قبل كل شيء، هو العالم الذي يمكننا فيه تخيل الديمقراطية الحقيقية.
    Ama bu var olacak bir dünya ve daha iyi bir dünya olacak. TED ولكن هذا هو العالم الذي سيصبح ، و سوف يكون عالما أفضل.
    Bu doğduğu dünya olabilir ama kesinlikle yaşamayı seçtiği dünyadır. Open Subtitles ، قد يكون ذلك هو العالم الذي وُلدت به ، لكن الأمر الأكثر أهمية هو أنه العالم الذي اختارت أن تعيش فيه
    Bu, bütün sağduyulara aykırı bir dünyadır. Open Subtitles هذا هو العالم حيث، ضدّ كُلّ منطق،
    Bir gün böyle bir dünyada yaşamak istiyorum. Open Subtitles اعني، هذا هو العالم الذي اريد ان اعيش يوماً واحداً فيه
    Böyle bir dünyada yaşadığımıza inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أُصدق إن هذا هو العالم الذي نعيش فيه
    Dünyam yok olmuş olabilir ama burası artık senin dünyan. Open Subtitles بلدي العالم ربما فقدت، ولكن هذا هو العالم الذي تعيشون فيه الآن.
    Yeni bir dünyadayız. Open Subtitles هذا هو العالم الجديد
    Haklıydın, bu kitaplarla öyle çok vakit geçirdim ki, ...gerçek dünyanın nasıl bir yer olduğunu unuttum. Open Subtitles لقد كنتِ مُحقّة ، أنا أعيش مع تلك الكُتب القديمة لوقت طويل لقد نسيت ما هو العالم الحقيقي
    - Sefil dünyanın durumu bu. - Olmak zorunda değil. Open Subtitles ـ هكذا هو العالم, دائما بائس ـ يمكنه ألا يكون كذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more